Kış günü, Kar sağanak, Beyaz çarşaflar her yeri sarmalıyor kendince. Tabiat kefeninde bi keder. Elma dallarını titreten rüzgâr gönlümün buzullarına dek işliyor her nefeste. Buralara kış geldi yine sevdam. Kurşun renginde ağaran göğün, Kurşundan beter ağırlığında matemiyle. Sahte çehresine sığdırdığı efsunlu hareleri, Mistik buğusunda yudumlayıp, Bu dünyaya ait olmayan bir hazla, Hatıralarda dirilen yaslar getirdi.
Saat 04.00 Karanlık örttü hüznün cesedini. Gecede loş bakışlarıyla bir tek ay. Ne senden haber var ne de diğer yıldızlardan. Hepiniz mahya kandilleri gibi sönüp gittiniz. Demini aldı gece. Ay ışığında bir köy gecesi. Pencerenin çatlağında sızlıyor ıslıklar. Soba çoktan söndü. Kar hala sağanak. Yüreğimde sarsılan anılar gibi. Bu geceyi taş duvarlara sor, Onlar anlatsın bu geceyi sana. Gözlerimdeki yaşlar mı? Hiç bir şey, Gözüme bir şey kaçtı! Bilirsin ya, bende rutin.
Pazartesi, En nefret ettiğim gündü, Sıkıntıdan öldüğüm pazarları keşfedene dek. Ama hala sevmiyorum bu günü. Bana lise günlerimdeki 2 saatlik matematik dersini hatırlatıyor da ondan. Kar hala sağanak. Böyle giderse burada kalacağım. Yollar kapanıyor. Aramıza soğukluk giriyor sevdam, Buzlar giriyor, ne yapıyorsun orada? Orası da soğuk mu çok? Yüreğim kadar soğuk mu?
Salı, Kar sağanak, Yollar kapandı, Elektrikler yok, Telefon direkleri de devrildi gitti. Senden yine haber yok. Yıldızlarla beraber kayboldun gittin sevdam. Elbet bu karakış ta biter. Despinanın teni gibi müşfik bir kucakta, Tiryandafilanın rüyasında dirilirim kim bilir. Kırk yıllık Kani’ler de oluyor yani. Hayat bu, "Külli şey in mümkünün"
Çarşamba ...
Perşembe ...
Cuma Cuma Namazı. Kar sağanak. Haber yok.
C.Tesi ... Pazar
Karakış bahane, yatmak şahane. bu yorgun beden hiç bu kadar dinlenmedi, Bu yorgun yürek hiç bu kadar yorulmadı. Zihnim bedenime asi, Yollar açılsa da gitsem, Yollar açılsa da gelsem. Sana mı? Bilmem!
P.tesi Nefret ediyorum bu günden, Matematik mi? O hikâye, Gerçeği sadece ben biliyorum. Bir de sırdaşım, Allah biliyor. "bir pazartesiydi, Hatırlamazsın sen, Bense hiç unutmuyorum, Bir şey demiştin bana, "Zeki" demiştin, "ben" demiştin, "..." Neyse canım, Boş ver.
" Karakış, karların perisi, Gürgenler yurdunu kapladı esrar, Karanlık diyarı kapladı efkâr, Uzak diyarların ışıkları söndü mü? Safran bahçelerinden yükselmiyor o efsunlu kokun, Bahçeler mi soldu, Yoksa safran kokusuna duyulan hasret mi? "
Salı ...
Çarşamba "yollar açılıyor" Ama yine de bu yollar bizi birbirimize kavuşturmayacak. "buzlar çözülüyor" Yürektekilerse betonlaşmakta.
Perşembe "Dönüş" (Ama sana değil)
Z.Terzioğlu/29AĞUSTOS2011P.TESİ (Bu günü hiç sevmiyorum)
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Karakış Günlükleri şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Karakış Günlükleri şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
azartesi, En nefret ettiğim gündü, Sıkıntıdan öldüğüm pazarları keşfedene dek. Ama hala sevmiyorum bu günü. Bana lise günlerimdeki 2 saatlik matematik dersini hatırlatıyor da ondan. Kar hala sağanak. Böyle giderse burada kalacağım. Yollar kapanıyor. Aramıza soğukluk giriyor sevdam, Buzlar giriyor, ne yapıyorsun orada? Orası da soğuk mu çok? Yüreğim kadar soğuk mu?
emeğine yüreğine sağlık çok güzel allah razı olsun kardeş tebrikler
En nefret ettiğim gündü,
Sıkıntıdan öldüğüm pazarları keşfedene dek.
Ama hala sevmiyorum bu günü.
Bana lise günlerimdeki 2 saatlik matematik dersini hatırlatıyor da ondan.
Kar hala sağanak.
Böyle giderse burada kalacağım.
Yollar kapanıyor.
Aramıza soğukluk giriyor sevdam,
Buzlar giriyor, ne yapıyorsun orada?
Orası da soğuk mu çok?
Yüreğim kadar soğuk mu?
emeğine yüreğine sağlık çok güzel allah razı olsun kardeş tebrikler