YAŞIYORUZsen şimdi kendinden uzak geçmiş birini yaşamaktasın genç iç çekişleri taş keşkül yapıp fırlatmışsın çay dibine kumlar kurbağalar yosunlar ve çaya salınan kanalizasyon ayakları onunla yoldaş kimi burnunu temizliyor suda bebeğinin bezlerini yıkıyor kimi aracını sürmüş suyun içini benzin kokusuna alışık ellerinin karasını ağartır gibi su serpiyor durmadan ekmek teknesine camlar göz suyla darmadağın değiyor ayakları hiç devinmeden her gün aynı altlarında küçük taşların girintileri senin geçmişin bu günün ;burnunu tıkayarak geçtiğin köprü altı kanmanı engellyor pis koku bu gün mü daha düz çay bendi izler ağaran dökülen saçların dibin de düşünceli eski uçları göğe haber ulayan ellerini arıyor sen şimdi yün döşeğine yapışık kendinden uzak geçmiş birini yaşamaktasın tükürüp geçmiştin ya bir zamanlar silahı alacağın gelmişti eline haksızlığa uğrayınca sapmadan gittiğin yol yatar çıkarım demiştin hapislerde bir yılanda benim çınar belime dolansın üstümde leylekler yuva kursun düzgün çıktığını göreyim dumanların bacalardan benim çocuğumun bacakları eğri olmasın masamda her zaman okunacak bir kitap olsun 2 kitabımın renginde avcunda okşadığın gül toprağa karıştı toz seni nerede bulurum sevgilim zehirli gaz havaya sızan bahçe duvarında taş görevini sürdürüyor insanlar ölüyor her gün sela veriliyor camii minaresinden tabutlar omuzlarda düşe kalka ,umudu bulmak istiyor herkes geçmiş ,geçmiş sen şimdi daha güçlü olmalısın ağaçlardan her yıl yenilenen yaşıyoruz! bir başkası taşıyor yüreğimizi sigara dumanını içerek oturuyorlar kahvehanelerde çocuk azarlamak okşamak ev işleri ve gün yapmakla geçiyor kadınların günleri başları eğri paranın kirli yüzünden dikleştimeye çalışıyorlar bir papatya kaç gün dik tutarsa başını günlerr kirli yün gibi suda dövülecek çocuklar hep çiçektir diyecekler doğuştan büyük çocukları vura vura tepesine ,küçültecekler 7 7 1987 |
saygılarımla