SOMALİkara gözlülere takılmasaydı gözlerim, belki yazmazdım sevdiğim… kıyamettir kopsun… kendime yandığım köz’ümdür sönmem eski bir çığlığım yara almış ve yorulmuş bir çöl çiçeği tohumuyum oraya buraya atılmış ölüp ölüp gelmişim baldıranım şahmaran dağla, taşla, çölle rüzgârla, kurtla kuşla yeminim büyük cırlavuğumda cırlavuk yazmalıyım sevdiğim beni bağışla… zeus olympos’u bekler fal baktırır kara kıta büyücülerine “keyfi hoşe” ölü konuşur somalili bir çöl çiçeği artık rumcadır rodrigo’yu bilmez bilmez beethoven’i lokman hekimi entrikadır, entrika sala’dır afrika oysa bilinir ki çiçekler intihar etmez… karıncalar topacı olmadan ölmüş hızır paşalara sürgün çocuğa göz dikmiş. kalk picasso yeni bir guernica’dır somali somali’dir guernica beyaz habil kabil sunakları gibi mescid-i aksa’dır… auschwitz’e benzer oysaki herkül’de doğmuştur pir sultanda bilal habeş’te yeminim büyük cırlavuğumda cırlavuk yazmalıyım sevdiğim beni bağışla… yazıyorum işte. 11.emirdir sağlıkta ve hastalıkta… ölünceye kadar birlikte… sizi “aç” ilan eder zengin mezar kazıcıları ! açların ıslahıdır önlerine örülmüş teller kendilerinin ardından kefen bezlerine sarılı kendileri gider bakıyor kapkara tanıdık gözler açları anlamak için aç olmak mı gerekiyor? açların ülkesine hangi yüzle gidilir? gidiyorlar kara kıtaya beyaz ilahlar kudüs’e üstüne hiç binilmemiş sıpa üstünde muhteşem girişler gibi sağır dilsiz bir adamın kulaklarına parmaklarını sokup tükürüp, onun diline dokunurken “effata” diyen ve binlerce insanı birkaç ekmekle doyuran kızıl denizi yaran musa gibi su üstünde yürüyen ey isa! hani “tanrı ölülerin değil, dirilerin tanrısıydı?” demem odur ki ey isa cennet sizin olsun sen kendine yan, maestro obama karantinalarında yani “elohi, elohi lema şevaktani…” Kenan Can Yoldaşlar 17.Ağustos. 2011 bir gece yarısı yalnızlığım… |
Kutluyorum.
Saygılarımla....