AŞKIN ADININ NE ÖNEMİ VAR TADI OLSUN.AŞKIN ADININ NE ÖNEMİ VAR TADI OLSUN Bana öyle bakma! Biliyorsun sana anlattığım hikâyeler de Güzel çocuklar da vardı. Öldüler. Söyle Sen o çocukları bilir misin? O çocuklar Susku gizi Biraz falaka Biraz cereyan Biraz Filistin askı Çokça acıyla Ağacına benzetilmeyen dallar gibi olan çocukları... Şimdi dereler o çöllere çıkıyor Kum, bir kız çocuğu kokuyor Sahra Bir safra acısıdır Nafile namazı kadar itibar görmeyen kadınlaştırılan çocuklarda Recm Âlem_i ibret Erkişi/ler niyetine… Her şeye isim arama Anamın saçlarına düşen akın ve yüzüne merdiven da-yamış çizgilerinin dili varmış çoktan öğrendim. Sen Her hangi bir yerime dokunduğunda Avuç içlerinle Dünyanın sorununu kendi donuyla ölçecek kadar deli birinin heykeli dikilsin istiyorum. İşte yaramın ahvali Dr.a sorsan “hastalık” der biliyorum Ama sormam. Kim olduğumun başkasının belirlemesine izin verme-den İçinde kendi kararlarımın ve vicdanımın olmadığı hiçbir yerde olmayacağım demiştim ist’lere... izm’lere... Olmuyorum da. Ama Ama Hazin bir ezgiye, gözyaşına ve acıya Hüngür hüngür asırlık uzun metrajlı ağlama rekorla-rı kırıyorum Kimsenin görmediği Ve bilmediği… Tayin olmamış ya da atanmamış bir gençlik sevdasın-dan zamanlar veriyorsun bana Elinde kaleme benzeyen tükenmez menekşelerle… Sen hiç gördün mü menekşelerin güldüğünü? Dudağının kenarıydı Ben gördüm. Mor ve pembe kadar yeşil de yakışıyor sana Ne renkse tenin? Unutma emi, Benim dünyam yenilmekle yanılmak arası tahterevalli Münasebetsiz Ve matah Ama bütün duvarlarımı yıkıyor yenin Aşkın başka bir adı var mı? Bilmiyorum Ben seninle aşkın adının ne önemi var t/adı olsun demenin meftunuyum Çulu serip göğe bakma damımda Aşk şimdi Adı unutulmuş yıldızların oyunu onla yaşlanmak lazım. * "Yaralı bir şahin olmuş yüreğim/ Haziranda ölmek zor " __Kenan Can YOLDAŞLAR...//Hasan Hüseyin KORKMAZ-GİL’e saygıyla. Kenan Can YOLDAŞLAR 2011 Adana |
Çin malı oyuncaklar dururken(!) hangi çocuk oynar ki kozalaklarla?
Ben, yağ tenekesini ahşap tekerlekli oyuncak arabaya çevirip bir de kulpuna ip takıp sürdüğüm günlerimin tatlı hatıralarıyla yaşıyorum.
Şimdiki nesile şaşıyorum;
Nasıl yaşanır kozalaksız, çamursuz ve tenekesiz...
Şiir beni alıp götürdü maziye,
Ne diyelim,
Biz içimize gömdüğümüz toz pembe hatıralarla yaşamaya mahkumuz.