Okuduğunuz şiir 19.8.2011 tarihinde günün şiiri olarak seçilmiştir.
Hüzün Sonatı
/İçinden de seslenebilirsin hayata onun kocaman kulakları var/
ürkekçe açılacak kapıların yorulma sesi bu keşmekeş yaşam oluklarında numaralı bir hüzne uğrayacak postacı tozlu yollardan pozlu adımlar kopararak
oysa sen, pencerelere yapışmış göz perdelerinde makyajı akmış bir şehir göreceksin iniltili saçları uzamış ağaçların fönünü çekecek rüzgâr önünü görmeyen sabıkasıyla aldırışsız panjurların yarasından girecek güz kanatlı evlere kuş çığlıkları arasında taşınırken bulutlar göğü gürültülü olacak ruhundaki migrenin oysa sen asil renklerin gezgin emekçisi bir gölge ile sevişeceksin siyah ve soğuk sonatında vardiyaların
annelerin sınanmaz sütüyle yıkanırken göğüslerindeki kadife uçsuzluk bucaksız belalara yelken açtıkça bu şehir bir ayyaş dudağı mühürleyecek ağzındaki şarabı damgalı fahişeler yatıyorken köprülerin ayak kokusunda ve tırnağı boyalı parmaklarla dokunuldukça yaşam sıkıntısına çok daha fiyakalı olacak hayat
oysa ben, ağzıma düşen Girit ve mandalin tortusuyla dudaklarındaki sıcağa taşınacağım genzimi yakarken dilindeki anason çiçeği en güzel sarhoşlukta kokacak hüzün
yaşayacak ve yaşanacaksak olağan bir sebeple dümenine yapışacağız yaşamanın erguvan renkli güvertesine yosunlu gözlerimizdeki siftahın feriyle güneş konduracağız alelacele uyan! en kıvrak dansını sunacağız bakışmanın
belki reklamını yapacak en usta kuşlar geceden uyanan yepyeni göğün Tanrının nefesiyle kokarken sabah bir yağmur tarlası olacak belki de gözbebeklerin göğü selamlama istasyonunda
ıslıkla karışacak bazen gamlı trenlerin voltası aldırma! Hüznü taşımak da maharet ister sessizliğe akan su gibi çoğalırken derinden katarların omzunda ezilen sancı kaç istifli duyguyla harmanlanacak sallanan ellerde irkiliş
korkma sakın çatılarda dolaşacak bu gölgeler bulutların nöbet değişimi çok olacak kentte zamanı gezmeye götürse de hep aynı rüzgâr saatin ne önemi var, o zehirli akrebin her gün geçtiği yerde olacağız nasıl olsa bazen köprüsünde delişmen bir ırmağın bazen suyun keskin törpüsünde elimi tut bak hayat akacak dibimizden hızla
yırtık bir gramofon sesiyle üflenip de boşluğa haberi olmaksızın müsaadelerin kayıp giden arzında işitirken ruh kokusunu tamburların ve bendirlerin soracağız Nihavent anneler’ in emzirdiği utangaç bir kız mıydı diye musiki?
ürkekçe açılacak sonra kapıların darılma sesi menekşe kokulu rüya yataklarında bir kilit asılacak gülizbe özlemlerine hayata doğru üfleyeceksin bildiğin bütün duaları alacakaranlığın oyununda koz gibi duracak geçmiş ve bir hasret patlamasına çullanacak eski zaman fotoğrafları
koma vakti olacak belki benim aşka inanç yitimim senin için baş ağrılı bir hezeyan biçimi mesela
‘aşk düşmesi’ demelisin sen buna ben ‘hafıza kaybı’ diyeceğim
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Hüzün Sonatı şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Hüzün Sonatı şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
etkileyici... bu sayfayalara daha çok uğrucağım gibi geliyor... çok şiir beğenirim ama çok şairi gıpta etmem ... ama bu sayfa biraz istisna... çokça tebrik
siirin ovguye ihtiyac duyacak hic bir yani yok. o bastan asagi kusandigi asil kurgusuyla dibinde asili duran madalyayi coktan haketmis ve sahibinin yetilerinin tartisma goturmez bir kivamda oldugunu da okura coktan kabullendirmistir.
uzun siir ve yazilari okutabilmek her yazarin kolay kolay basarabilecegi bir is degildir. zaten tembel okurun ekseri cogunlu copy paste yapip siire katki yapma adina gecistirir yorumlari.
ama bu siirin naif dili, kamus pasajina ihtiyac duymayan anlasilir yuzu ve simsekler caktirmadan da okunur olusu saire ziyadesiyle bugunku zirveyi hakettiriyor.
ilk yorumuyla tanidigim sairin siirini de okuyarak tamama erdim.
bugun bu sitede okudugum ve en keyif aldigim siir buydu diyerek jurinin hakkini kismende olsa teslim etmem yanlis olmayacak.
Yorum o kadar güzel ki...hele finali...diyecek sözüm yok...yergi gibi görünen bir başlangıç ve sonrasında küllerini nehre boşaltan bir şairin övgülü ve görgülü yorumu...
her zaman beklerim sayfaya...hep övmeye değil, eleştirmeye de gelin, birbirimizin şiirini eleştirerek büyürüz ancak...
Şiirin, öznesi hem kendi iç mekânında hem de dış mekânda kendini gösteriyor.İçli dışlı bir uyum varlıkla... ve de kendisiyle.. ve de seslenilenle...Geçişlerdeki bağdaştırmalar çok çekici.İmajlarla örülmüş anlam bağına ise söyleyecek söz bulamıyorum.
İmaja araç olmuş imge , anlama araç olmuş imge tamlaması mükkem kurulmuş her bir dizede.
Teşekkürler Şükran hanım...diyecek söz bırakmamışsınız. İyi bir şairin yorumundaki övgüler ölçüt olabilir bir şair için...teknik açıdan yorumlamanız daha önemliydi benim için...
şiir'in dili çok iyi sahici ve yormayan bir akıcılığı var kurgulamı başarılı
*
özellikle; pasajlar arasındaki bağlar (anlatılar) bütünlük* kavramına emsal olacak türdendi. *
şiir'in potikasını kuran gri tema çok sesli bir yazarın tek dizeli şiir'i gibiydi.
*
eğretilemeler özellikle açık istiareler-e dikkat* diyorum okumalı-okumalı-okumalı
*
şiir'i yormayan bir imlâ ve şapkalı harf hassasiyeti için (tşk)
*
- ürkekçe açılacak kapıların yorulma sesi (kıpırtısız) - saçları uzamış ağaçların fönünü çekecek rüzgâr ( eylül) - bir gölge ile sevişeceksin siyah ve soğuk sonatında vardiyaların ( düşsel) - bir ayyaş dudağı mühürleyecek ağzındaki şarabı (kırmızı) - damgalı fahişeler yatıyorken köprülerin ayak kokusunda (dram) - ıslıkla karışacak bazen gamlı trenlerin voltası (susku) - hayat akacak dibimizden hızla (ölüm) - koma vakti olacak belki benim aşka inanç yitimim (u/mutsuzluk)
İşte bu tip yorumlara ve eleştirilere ihtiyacımız var. Şiiri teknik açıdan yorumlayabilen ve bunda da son derece başarılı şairlerin eleştiri ve yönlendirmelerine her zaman açığız. Bence şiirler yapıcı eleştirldiği sürece şairine katkı sağlayacaktır. Hiç kimse eleştirilmeden büyümedi sanatta...
Ölümü başarmaktır bazen yaşamak.. Ne kadar ölebiliyorsak o kadar yaşıyoruzdur aşkı da hayatı da..
Bizim temellerimiz acının üstüne kurulmuş sokaklar, evlerdir.. Acı nasıl sağlam, nasıl çokca acıtıyorsa; öyle sağlamdır, sevgiyle, acıyla; yükselip büyüyen yüreklerimiz..
eylülün içinden geçtim en sarının olduğu bir saatte güneş yalayıp geçmişti perdeyi ne bir ses vardı ne senden izler öylesine işte bir gramofon bir şarkı ve ara istasyonlara yağan bir yağmur
Mehtap hanım, sanırım on gün önce Nurullah Genç ile yaptığınız söyleşiyi okumuştum ama o an yorum yazamadım. Çok yararlı bir söyleşi olmuş,kıskanmadım desem yalan söylerim. Hatta, sorduğunuz sorulara genel olarak bakınca ve hocanın verdiği cevaplara bakınca, Mehtap hanım aşmış kendini dedim. Her şiirseverin ve şairin okuması gereken bir söyleşiydi. Tekrardan uğrayacağım...
Şiire ara vermek, yazmaya karşı bir tutulma yaşamak oldukça can sıkıcı bir durum...Şiiri ciddiye alan insanlar bu durumu çok iyi anlarlar. Ben de bir süreliğine yaşadım bu sıkıntıyı...Gerçi iyi çalışmalar da çıkardım bu dönemde ama eskisi kadar sık yazamıyorum artık. Belki biraz daha öz ve biraz daha şiir... Dergilere çalışıyorum bir süredir:)))
Mehtap hocam çok teşekkürler...Bu kısa yorumunuz ne kadar çok şey anlattı bana. Sizin gibi şairlerin bu gibi sitelerde olması, şiire hobi gözüyle bakanların, içlerinde varolan ya da varolma olasılığı bulunan yetilerini açıağ çıkarmalarını sağlayacak ve bu gibi şair adaylarının dilini güçlendirerek 'daha iyi şiir nasıl yazılır?' sorusunun cevabını bulmalarına yardımcı olacaktır. Şiirin kalitesi, şairinin kim olduğuyla ve şiire bakış açısıyla ilintilidir. 'Şiir yaşam biçimidir' klişesi bile iyi bir çıkış noktasıdır şiire gönül veren biri için. Sonrasında şiir, yaşam biçimi olmaktan çıkıp, görev olmaya doğru hızla ilerler.
ıslıkla karışacak bazen gamlı trenlerin voltası aldırma! Hüznü taşımak da maharet ister sessizliğe akan su gibi çoğalırken derinden katarların omzunda ezilen sancı kaç istifli duyguyla harmanlanacak sallanan ellerde irkiliş
Sevgili hocam, ben şiirinin burasına düşerek, yürekten kutladım..Selam,saygı...
onun kocaman kulakları var/
mükemmeldi...kalem, kalem olmaktan bıkma.!
kutlarım.