Nun-u Veda
daha biraz evvel yüzüm buradaydı
kuşlar bile gitmiş uzaklara sadece şiirlerimde uçuyorlar ben ifadesizliği yaşarken parmak uçlarımın yangınına duacı martılar içimde meçhule yolculuk var ama ayaklarım derdini anlatamıyor evde duruyor nasıl olsa ölecektik diyor sana anlatsam yalnız sana artık uzamıyor saçlarım çekmecemde uyuyor güneş aynaya baktığımda ıssızlık kokuyorum orta boylu bir işaretim ben mavi umuduyla işlenmiş kara patiska yağmalandıktan sonra yaşamı kavrayan çeyiz sandığı halime bakıp beni dansa kaldırmamazlık etme omurgasına otur şiirlerimin ben biliyorum yıldızlarımın suçunu bir harf bile eklemeden mektup bıraktım sevgi yolunda kalan anılara dokunursam ağlayacak s-özlerim ateş Tanrısı öperse beni kalbimin dünyaya sığmadığı yerinden gel ki susarım korkma korkmak göklerin yalnızlığıdır tutkun sarının sanrılarıydı okuduğun kimin trajedi çizmez ki dudakları |
yalnız sana
artık uzamıyor saçlarım
çekmecemde uyuyor güneş
aynaya baktığımda
ıssızlık kokuyorum
orta boylu bir işaretim ben
mavi umuduyla işlenmiş kara patiska
yağmalandıktan sonra yaşamı kavrayan
çeyiz sandığı
halime bakıp beni dansa kaldırmamazlık etme
omurgasına otur şiirlerimin
ben biliyorum yıldızlarımın suçunu
Zihinsel devinimlerle yitmek ve varolmak arası gel-gitler.
İzbedeymişcesine bir bekleyiş. Kimi? Neyi?
Kaleminize sağlık.
Selam ve dua ile
AA