hafızanın ucunda hüzün sevişmeleri
silinmiş anıların köpüğüne ilikledim yüreğimi
deniz kenarına saklandı hayal adımlarım.. kumul kumul hüzün tepeciklerine sualim yansıdı göğün yüzünden.. ’’mavi bekliyordum yosunlanmış gözleriniz..’’ şimdi../neden sakin deniz.? saniyeler önceydi son gelişim.. sahilime kürek kürek lacivertle gömdüğünüz düş izine kilitli güncelerimi arıyordum.. birisi vardı hayal meyal geçti aklımın güneş yanığından hissettirdi ruhun çatlağında bir avuç sızısını susmuştu düne ait gel gitlerinde kadın.. utangaç dalgalar değerken ellerine bakışlarında tutmuştu kalbimin mum sarısını kör belleğim açmıştı deniz kabuğundaki gönül yarasını.. eprimiş sevdanın yengeç yürüşünde dönerken başım asmıştı yüreğine içinde ben olmayan turuncu tabelasını yaşlara karışan sessiz tümcelerim dövüyordu kayaları son kez bakmak istedim... güz perçemi yollu gurbet saçları örtüyordu kayıp aşkının barakasını.. rüya değildi.. saf aklım duruyordu çabuk unutulan vurgunlarda derin alt yazı’sıyla hızla geçen sevgiyi yadsımazdım hafıza yüzgeçli balık sırtında harelenirdi aşklar o yüzden.. zihnimde döllenir duldalara satılan kızıl akşam kum tanelerinin serzenişinde/içimde büyütürüm sahilimi.. ayın doğum sancılarında unutmam yakamozlarımı.. hüzün ışığı toplarım ceplerime... |