Sarı Orkideyıl 1939 ; ikinci umumi harbin parmak uçlarında tutuşan mektubu okuyordu vuslat gecesi sıvası sarıya çalan duvarda hoyratça vuruyordu gonk on mumluk ışığın gözlerine bakarken ikincisinden saydım üçü ve dördü ve yankısını eteğine bırakıp sustu saat ve kuyu ve derin ve sessizlik açmazı.. boş bir cadde görüyorum kimsesi yoktu barut kokusu sinmiş durağın genç bir kız yürüyor titreyen gölgesiyle yalnız mı yalnız uçuşuyordu saçları güz rüzgârıyla yarışta hıçkırığa benzer sesler karışıyordu karanlığa takvimler biliyor ki eylülden fazlaydı hüznü.. kısık sesimi duyuyorum tahta merdivenleri çıkarken o kızı bulmalıyım diyor içeme düşen fersude bir ilhâm ’göğün sinesine yazarmış geceyi ağlatan mısraları hiç değiştirmezmiş -sarı orkide- mahlasını’ nefes nefese koşuyorum boş caddede elimde çiçeklerle patlıyor sağımdan soluma şarapneller fosforlu renklerle elimden düşüyor orkide eziliyor paletlerle gözyaşım yok savaş yok genç kız da yok sadece bir ışık sızıyor perdenin arasından gün ağarırken... .. |
Kutlarım.
Saygılarımla.