GÜNEŞİN İNTİHAR VAKTİ
Gün düşüyor ellerimden
Güneşin intihar vaktidir şimdi Ucu yanık anılar kurban veriyorum Azgın dalgalara Kasıklarımdan düşen ayrılık Sızlatıyor ince ince göğsümü Bir temmuz sıcağına dökülür birazdan çocuk yüzüm Takılır dudağımda kalan yarım gülüşe Mezarımda kalan solgun bir gül gibi sende mi soluyorsun Her gece yastığımın ucuna gelip oturan hayalin Rüyalarımın esir kervanlarını yağmalıyor Çatlak dudaklarıma hıçkırıklar koyan sen değil misin söyle Kederimi benden çalıp niye baştan çiziyorsun Söylesene bu suskunluk kimin Ne hakkın var yüreğimde oturmaya Kimsin sen Ruhumu sallayan duvaksız gelin Ölümle sözlü nefesim Yüreğimden şehirler göçer Bir kadın ağlar gövdemde Bir şehirde boğulur tüm bildiklerim Sürgüne yollanırken içinde patlayan ağıtlar Yüreğinden geçen sonbahardan kalan kırıklar Kaç gece hıçkırdı dudaklarında hüzün Sırf sen üşüme diye açmıyorum artık kirpiklerimi Ellerimde sen çiz yollarını Ceplerimde topladığım gümüş yıldızların ışığı Unut artık çek yüzümden bıçak kesiği gözlerini Kaç devrim yaptı bu yürek Kaç kez asıldım lanet ettiğin s/özlerinden Azgın dalgalara verdiğim gece düşü Elleri şıra köpüklü bağbozumum Kadınsı gülüşlerinde huzur bulduğum Aya sakladığım yakamoz saçlı kadın Yollarına serdiğim gökkuşağı sende Bende kalan karanlığın tortuları Her akşam kilometrelerce dalar gözlerim Çapraşık kelimelerin ucunda rüzgârsın sen Karanlıkta tuttuğum el kadar ürkek Amansız dileklerimin hancısı Bir mum ışığında düşürüyorum fitili ayaklarının dibine Ellerimde sorgulardan tutuksuz kurtulmuş tek kelime Azat et beni düşür adımı sevdanın kütüğünden Umudumdaki tek çaresin desem Tutar mısın yeniden yüreğimin kelepçelerinden |