Herşey senin olsun Sen benim seninle yaşayayım küçük düşlerimi, ahir ömrümde seninle ihtiyarlayayım, seni canım kadar seveyim düşlerde düşe kalka... türkuaz rengi vapurlarınla rasgele, başıboş dolaşayım, güvertesinde martıların seslerinde bulayım düşlerimi çığlık çığlık, o gezintilerde ahbaplar edineyim hangi sahilde bol balık verdiğini sorayım, cimbomun maçlarına gideyim avaz avaz bağırayım, hipodroma gideyim sırtıma alıp zengin olma hayallerimi at yarışları seyredeyim, seninle yaşamaktan hiç vazgeçmeyeyim... Yoksa, vururum seni İstanbul alnının ortasından...
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
vururum seni istanbul şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
vururum seni istanbul şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
Ben de tatmin olmayınca aynı şiiri elden geçirip yeniden düzenledim. Bu akşam yayına vereceğim. Önce sizinle paylaşayım...
—elveda ziyan ettiğim yılların tarlası Eskişehir, merhaba İstanbul!… kırmızı beyaza boyadığım beyaz sakallı noel’imi pembe gagalı martılarımın kırık kanatlarına oturttum sana yolluyorum, ey İstanbul! kendime ise kaygılarımı bıraktım… ben ki,nefret edecek kadar kaygılanırım... nefret, kanatları kırık martılarımın yol azığı... fırtına var havada; yağmur yağmakta, yıldırımlar çarpmakta martıları... yüreğimde kaygılara bağlı korkular, ellerimden bir şehrin silueti kaymakta… —ya ayaklarım? onlar yere mi basıyor; yoksa, martı kanatlarında yolculukta mıyım?... —uçabiliyorlar mı martılarım, yıldırımlar altında? —varabilecek miyim sana?... —ya varamazsam? —inadına varıp da ya kaybolursam? kafam karmakarışık oldu; bu iş biraz zorlaşmaya başladı… kaygılarımı doldurdum kevgire bir nefretçilik yasasıyla. eledim... eledim... sen kaldın kevgirde ey koca fahişe, ipimi kopartmışım ben de ondört milyon küsur gibi, geliyorum, memelerin arasına... balık tutmak isteyeceğim bir kıyıda yüzsün tüm balıkların... beni rasgele dolaştıracak açık deniz rengi vapurların selamlasınlar sirenlerini çalarak gelsinler arkasında sevişen köpüklerle önüme dizilsinler... kısacası, kafamı boşaltabileceğin her şeyi yapman için, ahir ömrümde, seninle eskimek istiyorum…