seni gördüğüm an sussa tüm zaman yaprakların festival çığlıklarında bir anlamı olsa yaşamanın senden yana bizim adımıza
kavun kokan hallerin balıkçı pazarlarındaki yakarışlarına kadar okunaklı bir yazı olsa yüzün kırışıkları ölümden yana hisli yüreğinin ardı sıra benim avuçlarıma düşse saydamlığın kana kana içsek
ilk ben bir de sen sonra
eski harflerin hurafeleri konuşsa liriğin imtiyazsız hıçkırıklarında tek imge hayalin olsa tırmığını atıp geçmişin karanlıklarına
bir ses bulsam atmosfer üstü bir ses olsa sessizliğin
mesafeler dile gelip bende ki seni anlatsa buğday kokan ellerinde sütünü sağan düş olsa bulutlar yağmur aksa yanağına ben içsem kana kana senin yanında gözlerin kapanıp bana uyuduğun anda
yavaş yavaş…
bir gün iki gün üç gün
saya saya bitmeyeceğini bildiğin takvimlerin yere atılmaz yapraklarında beni doğursa gözlerin köşesi çatlamış ayna karşısında bir yolculuk yapsa bir yolunu bulsa sözlüğün çekip çıkarsa ellerin ansızın içinden
tercümesi sen olan bir kelime olup dile gelsem bir çocuğun süt dişlerinde
italik bir yansıma olsa seğirmelerin bir parmağımda toplansa saçların ve uzaklaşsak o an şehr-i özlemin sokaklarından
kimse görmese bizi kimse bilmese kimliğimizi
sen çağırsan sadece adımla beni adıma adını koyup adlar doğursak yıldızlardan bir ah çekip yalınca şükrün bağrı aşk ütopyasında
senin hayalinin benim hayalime düşüverdiği bir ikindi çayı ortasında semaverin hicran buğusu yükselse nefeslerimizden muhabbet kuşu öpüşleri ısırsa dudaklarımızı yalnızlık incitse her saniye güneş makberin tenhalarında gezinse
hiçbir yerde şubesi olmayan kavuşmalar umsak
yanaklarından boşa akan yaşlara üzülüp duysak, duyumsayıp hasretimizi birbirimize anlatsak aşk kanlı elleri ile ütopyalarımızı dolaşıp sokaklarda duvar duvar ismimizi boyasa bilsek, hatta bir yolu olsa da görsek devrimimizi bize darbe koyan hayatlarımıza ait her şeyi tıkasak yalnızlığın melun hapsine komik bir şiir yazsak beraber secdesi şükür olsa omuzlarımıza düşen ellerimiz
nefes nefese kalıp nefes nefese anlatıp eski fotoğrafı olmayan bir aşk yaşasak
ayan beyan kovsa bizi halkımız deniz kenarlarından bir çıkar yol bulup tanışsak robinson ile ve anlamı olsa bu kadar saçmalıklarımızın seni öptüğüm an evrim geçirse yüreğim hissetsem seni her şeyiyle
senden yana bir ültimatom kopsa ayrılığımız adına sesini duyup koşa koşa gelsem yanına ayrılığın şüphesiz olacağı bu küçücük rüya adasında
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Rüya Adasında şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Rüya Adasında şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
Allah'a şükür edebiyatta güzel şeyler oluyor. Şiir, imge ve akıcılık bakımından çok güzel. Pek kimseye yorum yazmıyorum, ama bu şiir yorumdan fazlasını haketmiş. Emeği ve sanatı aşkışlarım. Gerçekten çok beğendim. En önemlisi şiirde blok blok gidiş yok. Akıcı bir lisan ve uslub var ortada. Şiirde büyük bir adım atmışsın kardeşim. Gelecek adımları bekliyoruz.