ne olur ki sen gelmesen ...yalnızlığın orta yerinde hançerlenmiş bir aşk ve solan ümitlerin ardında yakamozlara düşen bir sevda an an sönmekte bir ateş ki ölümün ellerinde yaşam pırıltıları can çekişirken hüzün sarmış şu işbirlikçi kalleş şehirde kesif matem kokusu yükseliyor sevdalardan bunca sessizlik ve karanlık niye ne sorgu ne sual gerekmezki artık bu şehirde böyledir son nefesin ümitsizliğinde beklentisi kalmamış aşkların en son demi hiçbir şey kandıramaz artık sevgili biliyorsun ne seni ne de beni bütün martılar kayalıklara vurmuş can çekişirken isyanım yalnızca sana değildi sevgili anla beni giden yalnızca sen değildin bende bütün bir yaşamdan geride kalan çığlık çığlık martıların feryatları ve kayalıklara düşmüş kanlar içinde bunca sevdaların çırpınışları mı olmalıydı yalnızlığımı paylaştığım bu sahilde benimle kalan yalnızlığım mı yoksa bunca ölümün sessizliği mi olmalıydı sen söyle eli silah tutan herkes mi kıyar canımıza bizim söyle sevgili hep mi hançerleniriz sırtımızdan hiç mi kalmamış dostlarda vefa başlık parasına peşkeş çekilen nice günahsız çocuklarımız kanlar içinde her yerde ailesince ihanete uğrayan kader kurbanları can çekişir bu şehirde ah sevgili ne sen ne de ben çare olamadık ki bu kadersizliğe bunca sokak çocuklarının feryatları evsiz barksız işsiz güçsüz bunca insanımızın acıları ezilen kıyılan yok edilen bunca insanların çırpınışları var dalgaların getirdiği yorgun kayalıklara vuran hüzünlü türkülerde benliğimi de seni de aşan bunca acılarım varken bu saatten sonra sen , gelsen ne olur ki sevgili ne olur ki sen gelmesen … yaşamak yalnızca sen ve ben değil ki “ biz “ diyebildiğimizce insanız biz sevgili … Mert YİĞİTCAN 06 temmuz 2011 küçüksu / istanbul |
ne olur ki sen gelmesen … HİÇ BİŞİ OLMAZ...