gün batımı hüzünlerigülerdin nefesim olurdu gülüşlerin eski zamanlardan sisli hatıralardan karanlığa düşmüş bir serçe yalnızlığında sığındığım buruk bir hayalin son perdesiydi gözlerinin kahverengilerinde yıldız yıldız pırıltılı ışıltılar sığınmacı yürekler iltica etmişti birbirine yuvasız kuşlar misali titrek bir mum ışığına hasret gecelerde ellerinin sıcaklığında ısınmıştı göçmen kuşlar bir mevsimde yaşamak ince bir pamuk ipliğiydi aslında tutunmak için düşmeyi göze almalıydı uçurumlara sevda korkum senden değildi çok daha eskilerden beni yalnızlığına saran yaşanmamış gecelerden gelirdi bütün isyan çığlıkları martıların ölü kayalıklara vurup intahar ettiği sonra karanlığı giydirdiği bu şehrin terk edilmiş sokaklarında yas tutardı sevda şimdi hayat çizgilerim delik deşik avuçlarımda iki damla gözyaşı kan kırmızı yakamozlarda zamansız ölümler göz göz kanar yokluğuna gün batımı hüzünleri … Mert YİĞİTCAN 04 temmuz 2011 küçüksu / istanbul |
korkum senden değildi
çok daha eskilerden
beni yalnızlığına saran
yaşanmamış gecelerden gelirdi
bütün isyan çığlıkları
martıların ölü kayalıklara vurup intahar ettiği
sonra karanlığı giydirdiği bu şehrin
terk edilmiş sokaklarında
yas tutardı sevda
ZAMANE AKŞAMLARINDA GEZİNİR
SERSERİ İSLIKLAR EŞLİK EDERDİ ŞARKILARIMA
YAŞANILASI OLUPTA TÜM YAŞANMAYANLAR ADINA...
Tebrik ediyorum gönül dostunu...