ah istanbul ...solan bir günün ardından kayıp umutlara ağır ağır çöken bir hüzün akşamında katledilen canlarla katledildim ben işte cesedim orta yerde arta kalan sessizliğinde suskun ve yorgun ruhlarla sarmaş dolaş ağlarken gece ne yıldızlar ne ay ışığı gerekmez artık bu karanlığa dağınık hayatlara her yürekten saplanmış bin hançer ve bitmeyen isyan çığlıklarıyla ruhumda dinmez bir yara kanar durur hayalleri sızılarında gizlenmiş sızladıkça bir daha vurur daha da derinlere ne kan kaldı akacak kuruyan damarlarda ne de tende can kaç kez ölebilir ki insan ? her parçam bir yerde cesedim ben bile değil ki zaten yavrularımla öldüm ben sevdiğim yüreklerde binlerce ölüyüm işte bu yalan şehirde selası akşamdan verilmiş gecesinde alel acele defnedilmiş haydi istanbul sen gülümse yine de yalancı kahkahalarınla çınlasın alem ruhların laneti üstünde bulut bulut yağmur yağmur sen de görüyorsun sana da kalmayacak biliyorsun bu alem bu sesler bu gülüşler bu yalan düşler ah istanbul … yalnızca acırım sana ... Mert YİĞİTCAN 03 temmuz 2011 küçüksu / beykoz / istanbul |
Yürekten tebriklerimle.