işin aslı ne ?gecenin sessizliğinde rüzgarın sesiyle savrulup durmakta yansımalar karanlıklardaki cevapsız soruların ve bilinemezliklerine doğru yaşamın bir düş gölgesi mi düşmekte suya neyin hasreti bu dilsiz kalışım kendime kendimi bile anlayamazken tanıyamazken yüzümü puslu aynalarda neyin telaşıdır ki bu, zamanı çoktan tükenmiş hayatların hüzünlü şarkılarında asıl olan nedir ki görünmeyen oysa suretleri bile işte darma dağınık yüzlerin oralarda şuralarda buralarda salkım saçak hayatların son versiyonlarında kendi başına bırakılmışlığın hikayesini mi yazmakta insan gün ağarmasına çok var daha gün ağarsa da görebilecek miyim ki asıl olanı biteni görebildiğim yetmiyor bana artık kırık dökük aynalar sisli rüyalar pembe hayaller kadarmıdır ki acının rengi ya da düşlerimde gördüğüm o gül yüzlü melek annem miydi? aklımın sınırları bu kadarcık mıydı neden göremedimki kendimi görünmez miyim yoksa ben asıllar mı yoksa, suretler midir acaba görünmez olan ağır ağır yürümeliyim evet, stres yapmadan en başa dönmeli belkide bütün öğrendiklerimi sorgulamalıyım kaç miras yedim bende bilmeyerek yaşanmış miras hayatlardan kaç kez öldüm yada dirildim kaç kez hiç beklenmedik zamanlarda bilemiyorum işin gerçeği bu düşünmem gerek ne kadarımız insan ya da ne kadarımız biz, ne kadarımız değil suretlerimiz nerede ya asıl insanlar biz miyiz? yaşamak mıdır bu yaşam diye anlatılan öğretiler, felsefeler, değerler ... yesem bunları hep birlikte acep düzelirmiki yaşamın şu acı gerçekleri ya da doğrulur mu insanın doğuştan bükülmüş beli cevapsız öylesine çok soru varki insan, düşündükçe düşünmeli yeniden her şey doğruysa öğretilerde sonuçları hep yanlış çıkmakta bu hesabın peki neden insanlık buysa eğer yaşam da buysa bize öğretilen nedendir bunca savaşlar açlık , yokluk , çaresizlikler nedendir, insanın insana çektirdiği ıstıraplar işte, bu soruların yanıtı aslında bulmamız gereken bu işin aslı ne? ya da, bildiğimiz şeyler doğruysa eğer yanlış nerede? .... .... Mert YIGITCAN 02 haziran 2011 istanbul |
tanıyamazken yüzümü puslu aynalarda
neyin telaşıdır ki bu, zamanı çoktan tükenmiş hayatların
hüzünlü şarkılarında
İnsanlık gelişen dünya şartlarında artık,tezgahlarda arkadaşım,kutluyorum.............