SUS GÖNLÜM
kıyametini yaşıyorum ömrümün
mumlanmış acıların ışıltılı gecelerine düşüyorum cehennemden ödünç alınmış ateşlere salıyor beni hayat suskun bir adam oluyor sessizlik sen adem oğlu harama mı uzandı ellerin hükmünde eziklik kokusu anlında cehennem tortusu Havva olmaksa yasakların nesilden sunulduğu Kadehleri avuçlamak Hükmün sözcüklerinde asılı kalır Gözlerin kendi kıyametime kapadığım sürgülerim olur ancak kırıklarını almadan çizikler ekmek geceye buğularında buruk yaşantıyı anımsamak ve yeniden adlanmak için iki hitap ekmeliyim adına ardına yenilemeden anı talihsiz adımlarımı düşürmeliyim sokağa ekşiyen yanımı alıp eşkıya tavrına sunmalıyım belki de yanlızlığın gecemden tortularını atmalıyım belki yeniden sokağına düşmeliyim kim bilir yeni bir türküde söylenir adın ve yankıları geceden kalan sus gönlüm duymasın bilmesin kimse sual olur sorgulanır acizliğim itham olur incinir sensizliğim sus gönlüm bilmesin kimse şimo |
Gönül dostu; sağlıcakla kalın...
Severek Beğendim...
............................................ Saygı ve Selamlar..