Göçmen kuşları haber saldı geliyoruz diye. Tundralarda yitirdiğim aşk kadar ümitsizken, Görmekten utandığım gözlerin geldi hayalime. Ağlamak ile bitap düşmüşsün ki bensiz, niye? Sen aşkın ilkokulunu bitirmiştin, ıslaktı adın, Sinmişim karnına, dalmışım hayaline, kime ne?
Hepimiz kirli elleriyle bir kez içmişken aşkı, Amacım kokusunda raks ettiğim tek gül tanımaktı. Utandım, bir cumartesi şarkısı çalarken ardından, Metrodaki yabancı kadar bile değerin yok muydu? Ben boynuna dolanmış, yağmurunla yıkanırken, Küs müydük sanki, neden susuyordu senli baharım?
Saçlarımın ormanında dolaşırken pamuk ellerin, Yüzümün coğrafyasında depremlerdi okşayışların. Avucunun içindeydi Cennet yüreğinden akmalar, Ben kıvrılışını ezberliyordum ya sana sarılıp, Midenin guruldamalarıydı aslında yanılgılarım. Kalbini aradım, haram mıydı ki o an, onu bulamadım.
Ah Nemrudun okuna saplanmış tanıdık şiirim benim! Neden isyan etmeye hep bu kadar yakındı sevgim? Sen ki balında yorgun düşmüş can iken bu ömürde, Bana mı kalmıştı seni sevmek, sevmek ve yine sevmek, Ellerin kadar beyaz mıydı ki acaba şu uçan kelebek? Bana izin verdin de yeniden, dizinde uyuyuverdim.
Telefon kulübelerindeki lise öpüşleriydi ıslaklığın, Kollarının hali yokken yazmaya geçmişini bir daha, Benim ile sevişir misin yokluğunun manasızlığında. Hangi enstrumantal aktarabilirdi ki ikinci günahımızı? Hangi allegro parçada bitebilirdik ki bir anda, Sen ben iken yine, sarıldığım bedeninin ekvatorunda.
Biliyorlar, biliyorlar komşular yürek sızımı, biliyorlar, Her akşam pencerede sızısını çekiverirken yaşlar, Ah İbrahimin ateşini söndüren ab-ı hayatım benim! Ah nurunda kemale ermekten haz duyduğum meleğim! Günahlarım da her an kötülemişken adını radyo radyo, Şimdi şarkını çalsamda, affeder mi dersin beni şu yıllar?
Simsiyah iken, yine de yeşil bakarsın ya hani bana, Olsun derken o aşkların memleketi yaşlı bank da, Keşkesiz sevdiğim tek sevgim olarak kalacak olman bile, Bu kadar sevindirmiyor nefesimi hissettiğim an da. O kadar çok bağlanmış iken aşk denilen roman sayfasında, Bana sevildiğini sorma lütfen, lütfen yine, defalarca!
Çünkü yüreğim liriksiz bir havale geçirir senin yanında, Seni her daim öptüğümü bildiğin kurumuş dudaklarında.
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Liriksiz Bir Havale.... şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Liriksiz Bir Havale.... şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
Simsiyah iken, yine de yeşil bakarsın ya hani bana, Olsun derken o aşkların memleketi yaşlı bank da, Keşkesiz sevdiğim tek sevgim olarak kalacak olman bile, Bu kadar sevindirmiyor nefesimi hissettiğim an da. O kadar çok bağlanmış iken aşk denilen roman sayfasında, Bana sevildiğini sorma lütfen, lütfen yine, defalarca!
Çünkü yüreğim liriksiz bir havale geçirir senin yanında, Seni her daim öptüğümü bildiğin kurumuş dudaklarında.
bi karar almıştım ama uygulayamadım.. yazılarınızdan bi müddet uzak duracaktım ama şiiiriniz sayfama düştü.. geleni geri çevirmek olmazdı tabiki.. iyiki de geri çevirmemişim... ..
Vivaldi'nin konçertosu gibiydi... Farklı ritimler bir aradaydı.. ve güzeldiii .. kaleminiz tükenmesin.. sayğılarımla..
Olsun derken o aşkların memleketi yaşlı bank da,
Keşkesiz sevdiğim tek sevgim olarak kalacak olman bile,
Bu kadar sevindirmiyor nefesimi hissettiğim an da.
O kadar çok bağlanmış iken aşk denilen roman sayfasında,
Bana sevildiğini sorma lütfen, lütfen yine, defalarca!
Çünkü yüreğim liriksiz bir havale geçirir senin yanında,
Seni her daim öptüğümü bildiğin kurumuş dudaklarında.
Yine güzel, yine müthiş di.Saygılarımla