Elimde Bir Sigara...
... Yılmaz Odabaşından.. “Şiir ve gerçeklik?” "Picasso, ‘Sanat, gerçek değildir, bize hakikati anlamayı öğreten bir yalandır’ diyordu. Yine yanılmıyorsam Ritsos, ‘Gerçek, sanatta salt yaşanan değil, düşlenendir de’ diyordu. Bu cümleleri düşünürken evimdeki akvaryuma bakıyordum ve önümdeki bir kâğıda şöyle not düş müştüm.(Bu notu, bir şiir kitabımın son sayfasına almıştım.) Şöyle diyordum:“Bir akvaryumu yazmak, akvaryumda yaşamaktan kolaydır; bu yüzden her dize biraz eksik, her şiir biraz yalandır...” Zira, aslolan hayattır! Şiirde gerçekçilik direkt, somut değil, soyutlamalarla, imgelerle sindirilmelidir. Yoksa yazdığımız parti bildirisi ya da gazete haberi olur. Edebiyat, yalnız esinlenen değil, esinleten de olmak zorundaysa eğer, şair, yalnız gerçekliğin somut evrenine değil, düşlerinin imgelem denizinde, ütopyalarına gezinebilmeli, fakat şiirinin harcından yine de gerçekliği kovmadan şiirinin yapısını, çatısını kurmalıdır. Özetle şiir, somut gerçekliği imgesel bir mecrada estetize etmeli ve bu gerçekliğe şiiri şiir yapan asıl faktörlerle- imge, ritm, sözdizimi, metafor vb. ile tamamlamalıdır.Çünkü gerçek, tek başına şiiir değildir, ama şiir, gerçeğe de sataşan, onu estetize eden bir söz sanatıdır. |