Saklanmış Çeyizlerden Örme Kazıklar
Vur sende düşeyim
yıkılan ince bir veda olsun Ayrılığa kelepçeleyelim zamanı suskun kalsın herşey bağırmadan tartışmadan sessizce ayak uclarından çıkıp gidelim bilmediğimiz zamanlar oluşsun siyah ve beyaz ikilemi gibi ayrı ayrı düşelim resimlere Hiç bir ressam çizmeye cesaret etmesin Seni Dokunmasın saçlarına renkler Baharlar gelmesin infazı kesinleşmiş papatyalara artık bütün herşey seni sevmiyoruma çıkıyor dar ve geçit vermeyen yolların arkasından elvedalara veda ediyorum durgun bir sabaha günaydın günaydın aşk’m Sensin gözlerimden düşen bir çiğ tanesi gibi yüreğimin korkak titrek bakışları arasında itiraf edemediğim sensin ... Kalacak bütün hatıralar senden yana Attığım her taş deryalardan kayıp sana koşacak Bir balıkçı seni çekecek her gün ağından Seni bana bağlamak Zaman .. Belki de herşeyin bitişi zaman Saatlerim sana çıkacak Bir yelkovan koşacak Bir akrep kovalayacak Kıskacında kalacağım zamanın düşeceğim Öfkeleneceğim Ama hiç biri sana değil Hiç biri sana değil.. Hepsi ince bir veda bir bütün olmak isterken Parça parça düşmüş yüreğimin Kimsesiz resmi Sen üstüne alınma gözüm Bunlar bir elvedanın son "vedalaşması" Son yolcunun el sallamaları Hoş çakal aşk Hoş çakal ... - Muhammed YALÇINKAYA - |