...


Biliyor musunuz bay R
hani kırıldı ya onuncu kilit
içimdeki kızın çözüldü saçlarındaki tel örgüler
artık saçlarım gözyaşlarımı silebilecek
dün gece
o sevdiğim masanın altına bağdaş kurup
ve bakışlarıma yükleyip acılarımı
soğuk bir parkeye kefenleyip düşlerimi, masumiyeti defnettim
kirletip ellerimi



/bahçeli bir ev vardı mesela
beyaz saçlı, aksi, gözlüğüyle bile geçinemeyen bir adam
ve gladyatör edasında

inadına
çokça gülümseyen bir kadın
bahçede barbekü
hanımelleri, akşamsefaları ve ille de açelya
pembe bir kuzu(!)
birkaç üşümüş yavru kedi
ve sizin köpeğiniz
hepsinden öte bay R
baktığım her aynada sevginin resmi vardı/




yağmur yağıyor bay R
pembe tül elbisem ve beyaz pabetlerim
yağmur altında seksek oynuyorum yalnızlığımla
ve sizinle aynı yağmurda ıslanamıyoruz
hiç birlikte ağlamadığımız gibi




bir zamanlar gülümserdiniz bay R
şiirlerinizle unuturdu yalnızlığını terkedilmiş sokaklar
sustuklarınızı söylerdi belki sessizliğiniz
yorgun bileklerinizde saklı ağrılar
vakur duruşunuzda rengi, soylu bir cezayir menekşesinin



her neyse;
biliyorum ki gözyaşınızı hiç öpemeyeceğim gamzenizdeki çukurdan
belki bu yüzden sesinizi öpüyorum yağmur tanelerine saklanmış şarkılardan
dinince yağmur
yüzümden bulut gibi geçecek yine, avuçlarınız kadar sıcak kaldırımlar
avlusuna kadar üzgün, engebeli evler
ve bir de inadına sevmek sizi...



de_soulmate