SİYAH BEYAZ RESİMLER
Siyah beyaz resimlerde boğuluyor ellerim.
Sayfalardan kaçmış adsız bir resim Ruhum uzaklarda kayıp albümler gibi Nasıl soluk, nasıl ben anlatamam. Şimdi hayal meyal hatırladığım Demirleri paslı, grisi yitik bir kümesin önünde Sonsuzluğa yazdırmak için adımızı Poz vermişiz üç kafadar omuz omuza. Ah! Hangi limanda ineceğini bilmeyen, Durdurulması zor bir yelkenliydik bir zamanlar. Ödevlere yan çizer, ağlanacak yerde gülerdik. İşte o heyecanla buluşacaktık kırkıncı kez. Ama ben alabora olmuş, aksi yönde çıkmıştım yolculuğa. Takılıp kalıyordum halkasına düğün çiçeklerinin. Okşar gibiyken yayla gülleri gözlerimi Hiçbir dalın yeşermediği, uçsuz bucaksız Geniş ovalardan dar sokaklara… Ussumda yarattığım zaman çıkmazında Resimdeki ben oluyordum, anılarla ağarırken gün. Ninemin ortadan aldığı kahve fincanı gibi kırık gölgelerle Ortasında kalmıştım bu soluk fotoğrafın. Ardından gülümsediğim ama hiç inanmadığım Birkaç yoksul mirasından arta kalan ninemin hayal ürünleri Ve inancını yitirmediği zenginlik düşleriyle Ağır çekim yorgunluklarla geçiyoruz hüzünlerden. Dokunduğum her şey, tuttuğum her şey anız yanığı Büyüsünü yitiriyor Çal dağında ovalar. Haymana kara bakıyor, Cihanbeyli kapkara. Bir hoşaf çek diyor mola sırası garson, salata resto! Bozkırlarda, tek bir ağaç gölgesinden uzakta Ortalıkta dolanıp duran bir hantal kedi Ve pırasa bıyıklı, pıtır pıtır böcekler Harekete geçiriyor avare ellerimizi. Tarlalar, karga sürüsü ve korkuluklar Ve giderek korkutan obrukların eteğinde Biliyorum, çınlatılıyor kulaklarım kırk bin kere. Yüreğim o buluşmada, ayaklarım acemi kaldırımda Yeni sayfalar açıyorum isteksizce, yeni bir imajla Bir gelin, bir düğün arasında Resimler siyah beyaz, puntolar hasret kadar büyüyor. |
güzel şiirinizi kutlarım saygılar selamlar