Sevda Ertesi Güz Çiçeği Kokusualdırmıyorum yitikliğime mevsim ne olursa olsun solmasın gökkuşağı rengi artık iyi biten masaldan yanayım kendine deva bir yara misali tohumlar saçılır umuda gidemem gidemem haziranda başaklar boy verir yokluğumda kör kütük sarhoş olur toprak nakaratını birlikte söylediğimiz şarkılar susar ben kadehleri kırık bir masada uyanırım suskunum yüreğim anka içten içe kanar sol kederim bir tek hançer yarası kalır geriye tutkulu bir sevda ertesinden sönmez tenim gözlerim dönüş yollarında erim erim eririm gidersin boynunu bükük koyup gecelerin bilmezsin yıldızlar düşer gök kaygan olur bu vakitte düşerim satırların diline alınyazıma sürülmüş gıybet kadar yanar canım kibrit çalımı sözlerinle ne vakit dursam seni sevmeye büyür heybetin sözlerimin aralığında ıhlamurlar çiçek açar ince gül ağaçları gülümser sıra sıra öyle büyürsün ki gözlerimde kıyamım yetmez aşka yine ben nafile şiirler yazarken nazlı dağın edasıyla güpegündüz çalar duygularımı haziran ve alnımın teri damlar yokluğuna kahırla alacağım var sevdadan ayrılık ve hüzün onun üstüne katmerlenen her gün günaşırı güneş kara duman gölgelere sinince düşeceğim aklına düşeceğim tüm ağırlığımca neresindeyim umudun hangi yanımda sevdamın vaftiz edildiği haram suyu içtiğimden bu yana sızar avuçlarımdan güz çiçeği kokusu gözlerimin buğusu safran sarısı zor olacak zor haziranda gitmek serpecekler toprağa anılarımı ellerimde o hüzün terleri aşk ezgin yazılacak şiir diye yağmurlara acıyı çekecek toprak... |
zor olacak zor
haziranda gitmek
serpecekler toprağa anılarımı
ellerimde o hüzün terleri
aşk ezgin yazılacak
şiir diye yağmurlara
acıyı çekecek toprak
iyi şiirler
sağlam izlenim ve içsel birikim gerektirir
ve bu o iyi şiilerdendi,
ne anlatmak istediğini bilen
giriş ve final kopuk değildi, ayrıca naif bir anlatımdı
saygıyla kutlarım değerli kalemi...