5
Yorum
6
Beğeni
5,0
Puan
2874
Okunma

Işıksızım
Kapkaranlık bir gece
Yoksa
Yüreklere yeniden mi geldi buz devri
Bir kıvılcım
İçimde bir ölü şafak
Ölüme eş yokluğun
Serçenin gözyaşında aşk
Itırlı bir bahar
Susuz bir gonca
Sarı bir yaprak
Hazandı göğsüme yaslanan ağırca
Sıkı bir düğüm nefesimde boğum boğum
Aşina rüzgarın ters vuruşu bağrımda
Bıraktım yağmurlara kendimi
Hüzün çiseliyor mevsim
Bilirsin aşkı tatdınsa
Köhnemiş kışın gölgesinde üşüdü tenim
Ay dolandı saçlarıma
Upuzun
Kardı
Borandı dağlar
Karanlık aktı ayak izine
Sustum
Toydu gece
Hazırdı serçenin gözünden düşmeye tutam tutam
Çiy tanesi sebepsizce
Terli bir eylül akşamıydı
Hangi dilde seviyorum demiştin
Yağmur öncesi miydi
Gidişin
Yoksa titrek bir rüzgarın esintisi miydi sesin
Bende kalan
Kaç şiir attı kendini yollara yokluğunda bilemezsin
Kaç hüzünlü bakış infaz edildi bu şehirde
Peşinsıra
Tutmadın yüreğimden şavkısın sevda
Bir daha
Gayrı mutluluğun sözü
Huzurun gölgesi korkutuyor beni
Gökkubbenin kucağında
Yeniden doğuyor gecenin sırrı
Secde önünde bile eğilemiyor aşk
Görünmez kanatlar uçuyor düşlerimde kırık
Gökyüzüne uzanan heybetli dağların üzerinden gülümsüyor
Umut vadediyor sabrıma
Bir kıvılcım
Işıksızım...
5.0
100% (8)