Gecenin Kör YarısıŞiirin hikayesini görmek için tıklayın Geri dönmeyen vedalara ithafen
bilsen kimleri azat etti içinden gecenin kör yarısı bu şehir de ne kanatlar kırıldı bir bilsen ağlama sen yıldızlar bile dağıldı gökyüzünden teni mavi sancısı esmer vedası sarı yeni sevdaya vuruldular ömrün ölü sessizliği bu ağlama belki de ahvaliydi sisli bir gecenin amansız ruhundan aydan çekip giden ışığın yaz anlamaz güzün halinden bekleme geri dönmez bir kez giden yorgun adam ilahi acılarımın sancısı düş görmeyi unutan yaralı ezgim kanayan yurdum gibisin başkadır çaresizliğin ihtişamı yakından tanırım onu ben dermansız bir yürektir sahibi dokunsa kahrolur satırlar yazılmaz avutamaz hiç bir teselli mağlup kalbi silemez titreyen elleri ne kaderi ne talihi ne de acınası gerçeği ekmek kokar ıstırap süzülür içli bir çığlıkla ömür ve melal bir yalnızlığın kimsesizliğidir bu ne kadar çınar varsa yıkıldı bir sen kaldın bende bir de suretin ağlama Gülse gülemez ezikliği ağlasa ağırlaşır gözleri kaldıramaz yiter sesi yalın kalır yüreği bastığı yer misali nerede o yitirdiğin canlar çağırsan geri döner mi elim vedalar yeniden hızlı atar mı kalbin dermansız bedende katledildi duygular israf var memlekette ağlama ah benim ağıtlarım ne vakit duysam sizi yanarım önce bütün kuşlar gider ardı sıra umutlarım küllendi bu şehir tükendi bitti yarım ne kaldıysa hepsi yetimler sokağına taşındı kara kışlar doldu ceplerine tel tel iklimlerin hiç biri onlardan yana olmadı hep geriden güldü ay yüzlü garipler hangi merhem kâr etti yaralarına hadi uyu yorgun adam üzerini ben örtüyorum yarım kalan sevdamla... |