Bir Bakımlık GökyüzüŞiirin hikayesini görmek için tıklayın "içim ağlayan çocuk sesleriyle dolu..
ne kadar düşsemde içine Hayat gömülebileceğim kadar derin değil!" ... “Yüzü asık melekler geçiyor önümden… Elbiseleri yitirdiklerimden biçilmiş…” Gece izmarit kokuyor… Evlerinizden taşan sessizliği Alnıma sürüp… Adımlıyorum yalnızlığımı. Tutmaktan korktuğunuz ellerimle Sokak lambasına zincirliyorum çürüğe çıkmış uykularımı… Sonra… gölgeme çarpa çarpa elimden tutup başka bir yere götürüyorum kendimi… Yaş(l)anacak yer kalmamış! hangi kapıyı çalsam ölü toprağı serpiyorlar üstüme ya darma dağın olan yüzüm, kanatlarını düşlerimde unutan kelebek sürülerinin marifeti… rüzgarın da yakasında iki elim kırmasaydı zeytin dallarımı... serçelere vasiyet etmeyecektim göçü Doğru ben körüm! Ama sırf siz görüyorsunuz diye… ya sizler! Ne kadar büyüksünüz değil mi? Her gün tozunu alıyorsunuz yalanlarınızın, Bağdaş kurup şarkılar söylüyorsunuz ölülerinizin üstünde. Aynalarınız da tarıyorsunuz günahlarınızı Sonra… telleri fırlamış koltuklarınızda sarılıyorsunuz kendi soğuk gövdenize… Doğru ben yalnızım! Ama Sırf siz kalabalıksınız diye Ah gecemin artığı, Zamanın kurmalı oyuncakları… Merdiven boşluğuna gömmeseydiniz iyiliklerinizi Bir bakımlık gökyüzü kalacaktı bana… EzHeR |
Süleyman Toprak tarafından 7/2/2013 10:21:34 PM zamanında düzenlenmiştir.