Eksik Ömrüm (II)Şiirin hikayesini görmek için tıklayın Adımı kulağıma okuduklarında
Bin yaşındaydım… Güneş gecenin kuyusunu kazarken, Düşünü yağmura batırıp dilek tutmuş annem Ondanmış gözlerimin ela oluşu… Kuru sıkı ağlayışımla vurduğum annem ellerini yüzüme dikip ayağında sallıyor kundağıma iliklediği ömrünü Göz çukurlarına alın terini biriktiren babam Günden önce ağaran saçlarını düzeltip bir yanı göçük yüreğini dedemden yadigar türküyle ovalıyor geçiyor içinin ağrısı Ekmeğine emeğini sürüp düşüyor yola Aklında günışığı saçlı annem… Gözleri güneşi küstüren annem Ses tellerine asıyor taze gülüşünü Kurutup çeyizine koyacak ömrü sürmeli kızının Yanına da katlanmış bir parça hüzün Hayattan artırabildiği kadar umut nazar değmeyecek kadar da gökyüzü… Ben gözlerim kandil ellerim çiçek Yüzümde denize aç martı merakı Uğur böceklerini kovalarken bahçede Annem kollarımı, babam ayaklarımı sündürüyor Sıkıca sarılıyorum hayatın bacaklarına… sonra masalların kısırlaştırıldığı bir vakit! Gecenin içine gece düşüyor Ölüyorum karanlıktan… Annem yüzüme çarpıp çıkıyor hayatı Babam hiç dönmüyor gittiği türküden. büyüyorum içimde dünya kadar kimsesiz çocukla... EzHeR |
ÇOK GÜZEL BİR ŞİİR OKUDUM SELAMLAR...