BOŞLUKTA BOY UZATAN NAĞMELERŞiirin hikayesini görmek için tıklayın Ey aşk seninle konuşuyorum,
ey acı, yoksa taştan tuğla mısın? ......................... Ey zaman’ yut bu yolu tümüyle, ki biz istemedik hüküm vermeyi... Ölümün olduğu bu dünyada, hiçbir şey çok da ciddi değildir aslında. / siyah’a gark olduğumdan beridir pembeli düşlerim olmadı hiç emeklerime bedel biçme yalnızca anlaşılmak istiyorum/ cennet çok uzak cehennemiyse içimde taşıyorum içimin soğumasını beklerken umut adımlarını hızlandırdı takip edemiyorum ölümüm gün-ah kadar yakın ki herkes kadar günahkarım (yalnızken şamar gibi indiriyorum bu gerçeği yüzüme ama ahh kalabalıklar öyle ki; göğü yırtacak kadar yakın bana onların yargıları ) yalvarırım ’acı’, bana eşlik et yoksa yapamam, devam edemem biliyorum bunu hak ettim sevilmeyi dilediğim için kendimden utanıyorum şair değilim, acizim kalbim için bir pranga bahşet O’ndan nefret edemiyorum kabiliyetsizliğim için annem beni affetsin güvercinlerin merhametiyle korunmayı diliyorum dua ve sabır -gitmeliyim- nağmeleriniz sizin olsun kemanın kopuk teli gibi cüce kalmak istiyorum fulya/mart2011 |