dil-i geç(me)miş gerçek replikleriŞiirin hikayesini görmek için tıklayın -bir şeyler-
"bir şey" yapıyorsun bir şeyden "bir şey"den, bir öykü, o öyküden bir şey yapıyorum bir öykü, o şeyden. liliana orlowska -korkuyorum /derin yara’m… epey olmuş gelmeyeli epey olmuş yüzüne söz sürmeyeli… değişen çok bir şey yok hala bildiğin/bilmediğin gibi herşey aynı, yerli yerinde, bildiğin trajedi yeni sözlerim yok! biriktirmedim, b/eklemedim belki de… herkes bana seni soruyor içimdeki kavgayı sorguluyorlar mahpusluktan bozma tutsaklığımın gardiyanını delice merak ediyorlar/ uzun omuzlu deltalar boyu yürüdüm senden öte köy bulamadım gidecek yürüdüm yürüdüm de el-ve-da(ğ)’lara koşamadım bir sabah çıkıp gittiğim o dönemece aldandım, aldandın belki bir defa gülümse şu sudan çıkmış halime dön bir bak nerede unuttum pervanemi mengeneler hangi surlarda kendine çekti beni gölgem hangi karanlıkla tensel temasa meyil ben adını koyamıyorum çılgın ölümlerle sonsuz anlayışsızlıklardayım komik intiharlar aklıma çelme takma gayretinde kalbime bağladığın bu sicim gibi şey de ne? ya elime tutuşturduğun bağımlılık? o da ne! dudağını ısırdığın anlarda geldiğim aklın şahit ki bu aşk değildi iki gözüm bu bir darbeydi dehşet içinde oradan oraya koşarken bıraktığımız boşluğa ve sürdüğümüz/sürüldüğümüz o izlere sevdalıydık aslında biz ben yine kanarım sana inan bana yine saçma sapan tezler yazarım bizimle eş zamanlı birşeyleri taşımayı unuttuk şimdiki zamana örneğin benim kalbim, senin iyi dil-eklerin ‘orada’ kaldı geri dönüp alamayacağımız kadar uzakta... "... bir şeyiz kaçınılmaz ölü saatler içindeki kimse artık bir şey için daha fazla bir şey söyleyemez. ..." E. Cansever fulya/mart2011 |