Boşluğun ProspektüsüÖğrendim ki çok anlamlı cümleler acıyı küçültmüyor Ve bildim ki yazılan her yazı alnıma sürülmeden silinip gidiyor. … İyim işte bildiğin gibi Dudaklarıma sokulan sigara birkaç çarpık cümle düşürüyor düşüme İncinmeden üflüyorum yeni günün açılan yaralarına. Yara tuz ya, eşeledikçe kanamayı tetikliyor. Rahatım artık, beynimi kemiren aşk üçlemesinin Saf dışında kalan kırılgan yanıyım. İçim bilir ya yarına açılan pencerenin tozlu nefesiyim Her geceye bir ah bırakıp usulca köşeme çekiliyorum. Aynı şeyler hep, kırılgan gülüşlerimle örseliyorum düşünceleri Düşünce bu ya iliklerime kadar sorguluyor Kaç kez kırılır insan? Tedavülden kalkan ilaçların prospektüsü gibi buruşmuş avuçlarım Kelebekler bile iki güne sığdırmaya çalışırken incelikli hayatın kahkahalarını Son defa uyanır gibi geceye besmelesiz dualarım düşüyor. İçimde bir deniz Deniz ki yüzünü göğe çeviren devasa cümlelerin kanayan dalgası Vurgun yemişçesine irkiliyorum. Sen yine aynı köşeden gülüşlerini haylaz bir çocuğa çevirirken Annemden habersiz vuruluyorum soluğumdan. Soluğumda garip bir ağrı Bir sigara daha dillendirip yeni kentlere yeni şiirler bağışlıyor. O şehrin kalp ağrısında gülümseyip geceye anlamsız cümleler biriktiriyorum Sağa dönsem bir çocuk, solumda karaya vurmuş bir cenin. Mahcup gülüşlerini soluksuz uykulara bölüp Senli kente kayıp ilanı düşüyorum. Ne çok gidişlerin var senin be oğlum Uyan artık. Gün geceyi doğuralı çok oldu, yeni acılar bekletmeye gelmez. |