Gelip de çektim bir ara...Ucu pörsümüş kırık bir dalın süprüntülüğünde Dağların kızıl ateşinde yanan nehirlerin Sokaklarda aşk adına yapılmış yapmacıklarından Yüreğimin bamtelini sızlatıp da geldim Gecelerin huzur piri olmuş adımlarımın En selahiyetli ateşinde yakılmış benliğimin Hasretin o büyük çölünde gördüğüm serapların Mecnun şikayanetnamesini yazıp da geldim Dönüşünü bildiğim dönüşsüz gidişlerden Uykularında gelmelerin seneleri tırmalattığı Kehribar taşı asilliğinde mısraları dökerken Uçtuğum ateşte pervane yanıp da geldim Belki gidiş tarihi daha belli değil ama Birkaç zevkin sancını acıyla çekip de Dünyamın tinsel rehavetinde Aleme bir an da düşüp de geldim Yazılmıştı kaderim Şimdiye kadar çektim Bundan sonrada Gelmenin figan alevinde Gidene kadar da çekeceğim. |
Uykularında gelmelerin seneleri tırmalattığı
Kehribar taşı asilliğinde mısraları dökerken
Uçtuğum ateşte pervane yanıp da geldim
yeğenim izninle ben bu dörtlüğü face duvarında adınla paylaşmak istiyorum.