KONUŞAN ADAM!!!
Yazın yürüdün mü
Yazıda bayırda, Su çevirdin mi tavalara, Kürek omuzunda Çamura batmış ayaklarla… Kurumuş tıkanan boğazına Güneşin altında kaynamış Sular indi mi damla damla… Nerede savurdun yılları Ağaçlar üzerindeki kamışlarla Gölgelendin mi haymada Umutların bekledi mi güzü Bir lokma ekmek uğruna, Geceleri aldın mı koynuna Pamuk harallarını yatakta… Heba olan yılların ardına Bir naat yazdın mı kayalara, Öğrendin mi sabrı Bulanık dereye attığın oltada, Kuzuların büyümesi için Horoz ötüşüyle çıktın mı? Şafaktaki soğuk rüzgâra… Karıldı mıhamurun acılarla Salyangoz topladın mı akşamları Dolunay ışığıyla çayırlarda… Yılanın boğazına tıkandı mı ellerin Bir cücüğü yemesin diye, Yalnız oturdun mu öbürde Soğuk bir kayabaşına… Güneşin batışını gözledin mi? Kırmızımsı ufka veda ederken, Gece yarısı baykuş öterken Merakla sordun mu babana, Hastalık uğradımı yanına Serdiler mi bir yatak altına, Neden iyileşmiyorum baba Diye merakla aradın mı deva Kışın hastalık gitmez mi,? Hiç çıkmayacakmıyım dışarı Baharda gelir Allah’ın ilacı Böyle konuşmalar oldu mu? Babanla aranızda… Yoksa acılar dokunmadı mı? Köpek bağlı kapılara… Şafak sökende açtın mı? Uyku dolu gözlerini sabaha, Vızlayarak sıtma yayan, Hiç ayrılmayan tabibler Enjektörle kan almak için Kondumu örtülmeyen koluna… Silah omuzda acımasızca Eşkiyalar dayandı mı? Bir tekmeyle açılan Gıcırdayan tahta kapıya… Soludun mu avuç avuç Buram buram kokan toprağı… Kala diktin mi uzun taşlarla Vurdun mu onurla onlara Badanaj yapan motorların Çıkardığı oyuklarda Daldın mı deliksiz uykulara, Güzel günlere varmak umuduyla, İğnelik böceklerini çaktırmadan Yakaladın mı iki kanadından… Ya kelebek uçurdun mu? Uzaklardaki hayallerini Getirmek aşkıyla… Neden susuyorsun Konuş Allah aşkına, Kırıldım sana Durmuyorum yanında Ben çaldım ben söyledim Durup baktın alnıma Olmaz ki böyle konuşma… O yakada hayat bir başka Bu rehavet uğramaz oralara Bir buharanın altında Biribirine değer insanlar Omuz omuza… Bir tezek atılınca ocağa Sıcaklık değer avuçlara Onlara sorarsan Bu hayatın tadı bir başka Yaşama gözünü açtığında O dere bu dere Gitti geldi tarlalara Sorsan biliyor mu? Ne var başka yerde Yamyamlar sarmış çepeçevre Devlet dert yüklemiş beline Gelsede almaz kimse içine O yakadan geldim işte Gülmez mi insan misafire Devleti Ali Osmanide Eller uzanırdı o yere Doktor Vali Ebe Birlikte giderdi el ele Hele bakın demorasiye Devlet yüklenmiş kediye Çırnak gösteriyor millete Milli gelir dedikleri neyse Bölüştürüldüğünde herkese Dört binler gelecekmiş ceplere Bir ekmek gelmedi bizim ele, Peki devlet nerede Görmeseydim sizi bu halde Zeval gelmesin diye devlete Dua edecektim Rabbime… Apsyle dertler bizim ele Dolarlar savruldu ötekilere Bir bakın terminolojiye Orada sosyallik ne Adalette yazıyor belkide Hukukta var H harfinde Kurt koyunlara şah edilse Acaba yapar mı böyle! Herhalde şükreder haline Elindekine göz dikersiniz diye Bir daha uğramaz bu ülkeye… Bir deli söylerse Benim gibi sizlere, Bir nokta koyun Düşünün gündüz ve gece Yoksa Güneş doğmaz Bir daha üstünüze! Yıl:26–27.01.2005 Saat:0.20---01.50 Çengelköy/İst. EROL KEKEÇ |
uzun şiirleri okumak zordur
ama , okuttu
hayatı anlatıyordu
şiire daldım devamını yazasım geldi...