Düşün
Düşünsene…
Benzeri olmayan bir dünyada Serseri düşlerini Islıklarla kandırdığını Sahi düşünsene… Zamanın içine sakladığın pişmanlığı Pişmanlığın fayda etmediği zamanları Yorgunsun anlıyorum… Yorgun, çaresiz Dert yükünü acıyla çekerken omuzların Her seferinde aynı engellerde Kader diyorsun, yok bir umut Ama kul bilmezse kulluğunu Nasıl olurda cennet hayaliyle kandırır kendini, ey dost bilmiyorum Bak yeni nesil kuşaklara her mevsimde Baharın koynundan söküp alır yalnızlığı Takvim yaprakları eskitirde günleri Sen hala Değişmeyi beceremedin, benim değiştiğim kadar Her seferinde olduğun gibisin Düşünmeden düşüyorsun günah bataklığına Sonra tütün sarıp dalıyorsun uzaklara Sen; Bir günlük yaşamı bin ömürlükmüş gibi sahiplenirken Gül kokulu seccadeye küsmüş aciz bedenin Sen Hangi yalandan medet umursuyorsun ey dost Ya sen bu dünyada değil misin? Kime bu feryadı isyanın,kime Hep Dert sarhoşu olup duruyorsun, içmediğin kadehin masalarında Gölgesi yetim bu bedeni niye mahkûm ediyorsun fırtınaya Atmadan hayalleri uçuruma, gel beni son kez dinle kulak ver sözlerime Gözlerini yum, değişsin artık huyun Aynaya bak tanı kendini Fazla kurcalama geçmişteki izleri Bırak olduğu gibi yaşansın kaderin sebepleri Farz etki hiç yaşamadım, de gitsin dost İstersen beni düşün... Aslında bende sen oldum evvelimde Hayat bu önce yaşarsın, yaşadıkça ders alırsın Gelmeyeceğini bile bile giden zamanlarda kaybetmişken ömrün neşesini Sen gibi,Yutkunmalarda parçalamadım mı? sevinçlerin nicesini Düşün/düm… Nefis düşkünü olmuşken çıkmazlarda Aşk uğruna berduşken sokaklarda Hayat sarhoşuyken sonunu göremediğim rüyalarda Uyanamadığım uykularındaydım Düşün/düm… Şükretmeden yaşayan kulların isteklerinde acıyan kalpleri Hep vakitsizce bu dünyadan gidenin salasında burkulan yürekleri Sende biraz düşün… Bak bozkırlara, üstüne çöküyor karabulutlar Kuşlar yok ki burada, barışı umudu müjdelesin Bir ayağı hep karanlıktayken bu dünyanın Düşün işte… Çok geç olmadan vakit Düşün… Zaman dalgasında savrulan ömürleri Düşün… Nefse hibe olmuş ölümleri, kendini Düşün Mehmet Emin Karademir |
Sende biraz düşün…
Bak bozkırlara, üstüne çöküyor karabulutlar
Kuşlar yok ki burada, barışı umudu müjdelesin
Bir ayağı hep karanlıktayken bu dünyanın
Düşün işte… Çok geç olmadan vakit
Düşün… Zaman dalgasında savrulan ömürleri
Düşün… Nefse hibe olmuş ölümleri, kendini
Düşü
tebrikler diziler harika saygilarimla.