YANIYOR ESKİ ATAŞLAR…Ne zaman elim değse Kirpikler kırılır, düşer parmaklar Yüzümde yol bulur, Dermansız fırtınalar… Hiç dönülmeyecek Gidişler saklıdır heybemde Hiç dönemeyeceklere yakılır çağrılar… Ayakta böyle heybetli Durduğuma bakmayın dostlar Kızılırmak misali Damarlarımda dolaşır sızılar… Bize böyle söylenmedi yaşam Yenilendikçe hayatlar Gidermiş analar, babalar… Taşını sıksam suyu çıkar hani Yüreğe oturan taşın Suyu sıkılmıyor be dostlar… Ana! deyince Saklanıyor zaman Bakışlar har, gözbebeğinde yanıyor eski ataşlar Hiç dönemeyeceklere Kapanıyor bizden yana yollar… Ne garip cilvedir “yavrum” sesi bedensiz çağlar… Ah! Dönüşü olmayan gitmeler. Bir tek Kulağına okunan salâ’nın Namazıdır geçmeyen Hiç dönemeyeceklere Hep, Cennet olsun, Bizi de bekleyen… Nurcan Yalçin |
ataşlar yanacak hep kavuşana dek...
işte o zaman cennet olacak.
güzeldi şiiriniz tebirkler