SİBEL
Yağmur sonrası toprak gibisin
ıslak mı ıslak bulut sonrası güneş gibi sıcak ve yırtılan geceye doğarsın şafak şafak… gözlerinde uyusun denizler yıldızlar sen, ilk sesler uyanmadan gel! yanayım yeniden… ne, içindeyim zamanın ne de, zaman içimde değil… nefesler yitirdi , geceliğin üşümez ellerim? bir bayram sabahı olmalı gidişler bayram, bayramlıklar içinde iken... sibelim naçar gönül ezgilerimi omuzlarda götüren. Ah! Sibel’im… yere düşürmediğim on gecenin sabahında gelenim ve örtün/düğüm düğüm düğüm bu çelişki de, ne ? kuş kafesten hür, Şimdi ağlamada gözlerin ilk sesler uyanmadan gel! Ki; Yanayım yeniden… Nurcan Yalçin sibel: bulutla yer arasında yere düşmeyen yağmur damlası |