gözyaşından öpücük tespihleriiçimde saklı duran bulut asırlardır kuruyan nar bahçesinde iki çeşme yağmur ve tohum aşkı gözleyerek ölsün dudaklarımın biricik namesi İstanbul bir süre daha uzak dursun ben yalnızca seninim senin içinde benim yola düşen saklasın dilinden kırlangıç tokadını gözyaşından yaptırsın öpücük tespihlerini naz edin ki Tanrı affetsin siz gökyüzünü bilenleri ancak bilirsiniz benim içimde ise kırk gün kırk gece ölümsüz sürüngenler var kandırıyor ellerimi üşüyen avlu kaldırıyorum beraber göçer kuşlarını ağlıyorum hem nasıl vatansız mıyım neyim hem asıl tarumar bir bekçi köpeğinin gözleri nasıl bakar aya ulumadan makamsız gecelerde biliyorum sanıyorsun aslı yok bilmenin ömrüne ipotek koymuş kelimelerden geç hayali unut gözlerime bak |
ırmak ağzı serkeş içim
çok sevdim