LajverdiLajverdi bir yara Eski bir hikâye Eski bir umut Yeni bir dava… _________________________________- Lajverdi İki ucu keskin bir türkünün mahzeninde buldum seni Kandil beyazı huzmelerden sızarken çehren Gözyaşı kadar asildin… Layezal sızılara baldıran içirirken Susku gülücüklü gamzelerin çiçeklendi yüzümde Kaldırımlara döküldü gece karası güller… Dokunup iki büklüm tenine Bir parça s/aklanmak var… Lajverdi yüreğime kapanan s/esim Çocukça küsüşlerimin hıçkırığı Gözlerimin rehini Göğsümdeki acılara umut sürenim... Lanazir şefkatinle ovuşturup zamanı Kuşdili şarkılar söylüyorsun Eski makamlardan bir güfte kınalayıp Parmak aralarıma sürüyorsun… Lajverdi Milat diyorsun sabah ezanlarında yeminliyken İnzivaya çekilen düşlerime Direnişleri bastırılmış bir ülkenin kıyısında Yaftalı bir militan gömleğiyle Kederlenme diyorsun Dicle kadar bitkinken… Dur lajverdi Gözlerimin b/elası inzivada Kulağımın ardında kesik bir s/es İntihar vurgusunda Her adım bir mayın patlaması gibi Sendeliyor gözümde... Ah lajverdi Ağlama dizlerimde Batıyor kirpiklerime hıçkırıkların Kâbuslardan daha yeni uyandım İçimde serçe kırılganlığı Kaybolan cüzlerimden Lahit soğuğu tenimi yakarken akrep solumaları Ira dur gözlerimden… Ah lajverdi Sisliklerden uzayan yüreğimin patikası Muştularımın şahikası D/eğme bakışlarını İnfazlara alışmak zorundayken Ve Dare çeken bir ıstırabın ağrı eşiğindeyken Dokunma başımın dumanına Dokunma xezal duruşlarıma… 01.01.2011 Hazal karadağ |