SUSTULAR...Eski konağın ev halkı on dokuz odası da sustu sonunda geriye kalan babam ve anılar… yerinde yeller esen konaktan kalan sadece anılar perdelere sinen yıllar ne sular geçti köprülerin altlarından zaman sadece yaşananlar eşyaya yerleşen rüyası hayattan ahşap merdiven gıcırtısını unutmuş pirinç kapının halkasında hüzün ev halkının kahkahası durgun eski şarkılarda ud sesleri yarım mangal kahveleri falsız gümüş maşrapada babaannemin solan dudak izi ruj yokmuş gramofon kağıdından ne solarsa beyaz pudradan, rastıktan süslenirmiş çehresi ne varsa azdan çoktan sustular… yekpare ayağı masa memleketten Selanik el oymasından göbeğinde sarı liralar saklanan kuşları korkutmak için atarmış hey hat kadife dokunuşlu çocukluğuna dönerdi anlattığı zaman. … Arnavut Fehim beline kuşak dolarda yere düşse de bassa biri hali duman Nazmiye Hanım mülkiye görmüş okurmuş Arapçadan Farsçadan bilmezmiş ev işi bir peynir kalıba çokmuş iş yapan. eski zamanlardan kulakta kalan ne çok çocukluk yaşamışlar ne sefa sürmüşler ganiymiş bereket o zaman sevginin de utanan yanı varmış saygıdan da geri kalmamışlar sert adammış dedem baktığında sarsılırmış merdivenler, odalar… düşmezmiş zarif ellerinden kitabı sabaha saçının topuzunda uyanır hikayeler okur hayat anlatırmış ne görmüşse anneden babadan böyle büyütmüş ikisi erkek üçü kız evladı… zaman akar devran döner kulağımda eski plaklardır anlatılan anılar Arnavut kaldırımlı sokaklarda Geçmişe bir şiirdir yazılan. Babam da sustu... |
kulağımda eski plaklardır anlatılan anılar
Arnavut kaldırımlı sokaklarda
Geçmişe bir şiirdir yazılan.
Babam da sustu...
gecmisimiz...
øzledigimiz ne cok sey vardir o zaman diliminde...
simdiye tasidigimiz zaman dudaklarimizda hep huzunlu gulumsemeler yaratir...
susanlara ragmen, guzeldir anmak ve unutmamak.
sustular
ama seni duydular diyorum ben canim.
boyle hissediyorum.
sevgim ve saygimla.