akşamüstü
şiir sandığım kara kuru
damlacıklar dökülüyor dilimden bulutların üstüne imgeler korkuluğunda kargaları kendimden koruyorum masallar üstüne binbir takke takıp uçurtma yapıştırıyorum duvarlarıma uçsuz bucaksız savruluyorum günler çöküyor avurduma ellerin halen sarımsak kokuyor tuzlu bakışların deniz yanığı izler arıyor bedenimde kahkülünden güller söküyorum her akşamüstü sözlerine gedik oluyorum sen anlamını bulamadığım bilmecenin arka merdivenisin senden sana dolanıyorum her akşamüstü bahçende kahkülünden güller söküyorum seni tanımadığımı varsayıp bir uçurtma kanadında ölüyorum |