çerçici ve sakiyüzünü göle verince irkilen atlar gibi kuşbakışı gözünün alabildiği her şehre dalar yalnızlık tuhaf işler bunlar saki kavun içini yemiş unutmadım aslında gök bir buluttur ellerin büyük umut ve benim kahramanımdır aynasını kıran kadınlar aman usul usul iç çerçici geldi hanım aklı başında olmayanlara müjde incik boncukçu geldi gözlerini bir sevdaya devirmiş kaç kişiyseniz artık sarın sarmalayın gönlümü akşam olmak üzere oylum iki su bütün dokusu şehri terk eden dudaklarının müjdecisi karabataklar yüzerlerken göle doğru çantasını omzuna vurdu kalk gidip alalım dedi adam benim haymatlos düşlerimi çalan bu kara şehrinden ikimize olanca haşmetiyle gelen aşk gibi bir intikamım var kalk gidip alalım dedi adam |