Kalender kadınlar söyleni 1. Cüz
Her gece yırtıklarla örülü bir şiirin içinde
İçin için salyasını soluyan öç çukurlarında gezdim ben Öcülere ağzında ay sağnağıyla sokulan perilerle yattım Kelimeler ve şeylerle uyandım Fosforlu cümleler gözümü alıyordu Yaşamış olamazdım Belki ; irisi izinden gittiği insanın karanlığına çakılı Ve cepheden dönen yalnızlığı Yazdığıyla aydınlanan bir anlatıcıydım ben. Kimbilir Size şimdi ellerimi emanet etsem. Size Dokunduğum gibi dokunurmusunuz etime. Neyse Pikaba şarjörü dolu bir kırkbeşlik koyuyorum. Yüzünüze Kan anonslarına sağır ve geçici bir suçluluk havası Şimdi tavanaranızdaki o koyu karanlık tenhaya çekilin Asil acılarınızı sütlü bir serinlikten geçireceğim Bir çığlık çarpar gibi Nemli koridorlar boyunca Kalbini kuzeye çarpa çarpa yürüyen. Çalparalı Kalender kadınlardan geliyorum. Ansızından Hergüne helak taşıyan kalyonlarda gezdim içlerini Işıksızdılar. Şıngırtılı yakamozun en ortasında Babilde sözü sırtından bıçaklayan buğu Dünyaya dolandığından beri dili hareli. Eğik Bir içdenizden ırmaklara aşk döken dalgalar gibiydiler Tapınaklarında hazineleri hiç ellenmemişti Gövdeye su taşıyan yeraltı yollarını Ilık arzuların azar azar kışkırttığı bir zamandı Uykulu duvarları ses geçirmez Ve yeri göğü gözetmez Kilidi kurcalanmamış bir mahzenin kapısındayıdım Kapıda çekilen toplu fotograflarda ağrılar çekilmemişti Yani ki yollu birkaç bademin açılıp saçılması baharın İştahlı orospuların ortadoğuda gezmesi dünyanın Adını çıkarmadığı bir zamandı. O zaman Öğrenmenin öpüşmeyi öldürdüğü Manşetlere düşmemişti. Henüz Göz izini belli eden kış kumsallarıyla Ferah bir kenar mahalle şehriydi oraları Oralarda orası deyince entrikanın en bizansı kaldırımlarda namus deyince cinayetin En imkansızı akla gelirdi. Yetişkin haykırışlar çağında Hücuma hazır yalnızlığın yerçekimi Henüz keşfedimişti 24112bin10İst. |