Nihavet makamında ayrılığın adı...
Nerdesin?
Yutkundum yine,sen yoksun. Sana seslendim, Beni duyuyor musun? Takatim kalmadı artık dönüş yolunda, Seni bekleme ihtimalini aramaya. Bir sızı bıraktın ki o gidişinle, Gelsen de dinmez acın bu canda. Zemheri ayında bana gül açtırdın ve sonra beni bana bırakıp, Ellerimden sevgini sıyırıp, Uykularımda adını sayıklattırdın. Nerdesin? Utandım yine,soramadım seni. Sesini duymak istedim, Ama sana ulaşamazdım ki! Rikkatli bir yitik şarkının kokusunda, İstanbul oldum bir tren garında. Bir sevgi yeşerttin ki sevişinle, Sevmesen de sevileceksin daima. Son vapur kalkıyordu limandan, Kamaralarda yapışan yanaklardan, Bir bukle de buket yapıp kır çiçeklerini, Sana yolladım taze bir güz mısrasından. Nerdesin? Bir sihir olsaydı da aşk tablasında, Yaksaydım tüm yolları anında, Ve ben varsaydım yanına! Bir çınar ağacının gövdesine saklanıp da, Ya da sahilde bir bankta otursaydım ve geçeceğini ummasam da o anda, Yine de yanına,canın kadar yakın kalsaydım. Arzın müjdesinde sırılsıklam kalsaydım, Adını sayıklasaydım da, Avutulmuş çocukluğumda, Annemi hatırladım. Ağladım. Soramadım, Soramadım seni, Duyamadım sesini. Nerdesin? Bil ki; seni ben çok sevdim ve özlemekteyim…. |