ATEŞE DEĞEN GÖZbir kâğıt al, bir de kalem bugün niyetine, çiz dünün hayâlini apak bir tarih vakit küçük, bahçeli bir ev, iki kat gıcırdayan merdivenlerinde durmayan şakıyan ayak sesleri bahçesinde bir ağaçtan bir ağaca serili sakız beyaz çamaşırlar ıhlamur ağacının kokusunu solumakta çitlerinden sarkan sarmaşıklarda sabah sefaları küçük havuzdaki suda yerinden memnun yandaki derenin sesini dinleyerek usul usul salınan nilüferler kapıda kıvrılıp kalmış sesi çıkmayan, kocamış karabaşa karşın sabahı akşamı şaşmış kart sesiyle hiç susmayan çilli horoz toprak, deniz, gök, masmavi doğaya yayılan binbir çeşit kuş sesleri akşam / gün ışığıyla yıkanan odalarda parıldayan güneşin sıcaklığı durmakta tükenmeyen, bereketli üzümleri çardağın/ sedirden oturma köşesinde bayram namazı sonrası kahve kokusunda babam, dedem, dayımın kurban telâşı çiçekli örtüsüyle tahta masada sıralanmış mendillerde sarılı kuruşlar bakır sahanda, renk renk akîde şekerlerine uzanıp duran ellerle dolaşan sesler ip salıncağın, hiç bitmeyen sıra kavgası sonrası hınzır bir plân dere köprüsünü geçince deniz kenarında luna park, salıncaklar gelsin kaçak yüzmeler sonra her zamanki manzara o devirde, sokakta çarşıda sigarası her daim elinde içi yırtık yufka dışı mareşâl tito anneannem karşımızda yine yakalandık haydaaa yenik, bitap biter bu fasıl da gelir patlak mısır, kestane kokusu baklava tadını bozan gece masallarında gulyabânilerin korkusu/yla somyalarda sıra sıra uykuya dizili, şikâyetsiz sızılı ayaklar ertesi güne hazırlanmakta /mevsimler geçmiş bizle bizlikte köpürmeyecek, cılız bir ırmak kadarız artık gençlikte varlığından bîhaber olduğumuz hesap şimdi görülmekte/ gözde canlanan, gerçekte boş bir hayâl kimsesiz seslerle sürmekte yol öksüz, yetim, üveyiz…. karanfiller kuru, kokmuyor güller yitmiş, yok olmuş menekşeler gölge çiçekler bahçelerde gördüğümüz üstünde mermer taşlar yükselen filizlenemeyecek kuru bir vaha yoksun bir hayâlin içine baktıkça ateşe değiyor gözümüz gün yine akşam, ne çizersen çiz yalnız, acıyla coşuyor içimiz… Hâdiye Kaptan c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir |
bir kâğıt al, bir de kalem
bugün niyetine, çiz dünün hayâlini
apak bir tarih vakit
küçük, bahçeli bir ev, iki kat
gıcırdayan merdivenlerinde durmayan
şakıyan ayak sesleri
bahçesinde
bir ağaçtan bir ağaca serili
sakız beyaz çamaşırlar
ıhlamur ağacının kokusunu solumakta
çitlerinden sarkan sarmaşıklarda sabah sefaları
küçük havuzdaki suda
yerinden memnun
yandaki derenin sesini dinleyerek
usul usul salınan nilüferler
kapıda kıvrılıp kalmış
sesi çıkmayan, kocamış karabaşa karşın
sabahı akşamı şaşmış
kart sesiyle hiç susmayan çilli horoz
mukemmel ugurböcegını fazlasıyla hak etmıs bır şiir okudum selam ve saygılar ıyı bayramlar