Yaşamak! Elif Aşkına
“Zaman akar
Zaman geçer Zaman zindan içinde Biz mapusta gürül gürül yatardık Yılan çıyan içinde” E.G -I- Sözcüklerin recm edilen yanıyla susuyorum Devran mazinin bağrına bıçaklar saplandıkça Avazlanıyorum yeniden lâm durağında elif aşkına… Gırtlağı kesilmişçesine fütursuz bakir küfürlerim Bir masalın Kaf dağında tüterken Sesli sessiz harflerin kıblesine tutunup Yemine secde duruyor Beş vakit kan revan gözlerimin imlâsı… Bağırmaklı ya da susmaklı ket vuruyorum azgın ve arsız yanılgılara… Gözyaşlarım tütün rengi hüzünlerin terleyen secdesinden damlayıp Kalbimin kızıl vadisinden akıyor cepsiz hücrelerime… Sükûtuyla erirken zihnimdeki devrik yüklemlerin ro ro limanları Frengi suskularda sert imliyor eslerim İliksiz acı bir tebessüm giyiniyor gamzelerim Kentsiz mısraların gök kubbesinde... -II- _Bedelsiz ayrılıklar tanıdım aykırı duygulardan… Revadır dedim, Şairlerin ipiyle kuyuya girmişse Yusuf Yüzünün gölgesinde ölür çığlığı günsüz Zira aczi yetisiyle bütünsel Züleyhalar tanıdım! Dumanlı bakışlarda asude ölüm susup, Uçurum yanıklarında saydam küller savuran_ -III- Militan ceketli sokak şairlerinin soluksuz yalanlarını alkışlarken yamalı tebessümler Sığ dirençlerinde çoğalan çelimsiz mısraları kınadım Ve dürüstlüğün çiğ kokan sedirinde tespihler çekilirken Şerh düştüm "yüzüme doğan güneşle ayakta öleceğimi" Diz üstü sürünmeden Yağmalanmadan vicdan odalarım Masumluğun çocuk kanatlarını izanım bileceğimi... Hangi tümcenin sihrine dokunsam kalbur saman içinde Mefhum katliamları deveran kum saatlerinin Riya şahika heyhat lağımlı ağızlarda Unutulmuş uykular satır aralarında Devşirilmiş önsözüne kıyasıya hüviyet Firar ki ecnebi avuntuların egosunda alına çivilenmiş rezalet Kütüğü mühürlenmiş şeceresi yok Onlar ki,iblisin güldürdüğü suç kimlikli çocuklar... -IV- Yaşamak değil! Sözcüklerin göğünden asılmak kadar idam Küflü bağlaçlarda çoğalmak kadar imlasız Şirkin meşrebi kadar imansız Hafif bir rüzgârın kokusuna tükürecek kadar alçak Yaşamak! Alnın beyazı kadar emanet İhtirastan arınmak kadar insan Vicdanı örselemek kadar iman Onurlu isim kadar ölüm Güneşi selamlamak kadar R/an’dır ömrün ihtilalında... Ey hayat, Gök kubbenden düşüyor şaheser çıplaklıklar Bırak! aykırı gölgelerin etinden soyulmuş mavisini Bırak, bırak ki... Bilcümle masumiyet giysisiyle mısraları yıkasın Mavi yüzlü dev yürekli çocuklar... “Beni âdem zor bezirgân içinde” Yaşa/lan/mak var, “Ak bir mintan içinde” |
"Hangi tümcenin sihrine dokunsam kalbur saman içinde"
Elif elif d-okunuldu mısralar...
Sevgimle.