5
Yorum
5
Beğeni
0,0
Puan
2784
Okunma

“Zaman akar
Zaman geçer
Zaman zindan içinde
Biz mapusta gürül gürül yatardık
Yılan çıyan içinde” E.G
-I-
Sözcüklerin recm edilen yanıyla susuyorum
Devran mazinin bağrına bıçaklar saplandıkça
Avazlanıyorum yeniden lâm durağında elif aşkına…
Gırtlağı kesilmişçesine fütursuz bakir küfürlerim
Bir masalın Kaf dağında tüterken
Sesli sessiz harflerin kıblesine tutunup
Yemine secde duruyor
Beş vakit kan revan gözlerimin imlâsı…
Bağırmaklı ya da susmaklı ket vuruyorum azgın ve arsız yanılgılara…
Gözyaşlarım tütün rengi hüzünlerin terleyen secdesinden damlayıp
Kalbimin kızıl vadisinden akıyor cepsiz hücrelerime…
Sükûtuyla erirken zihnimdeki devrik yüklemlerin ro ro limanları
Frengi suskularda sert imliyor eslerim
İliksiz acı bir tebessüm giyiniyor gamzelerim
Kentsiz mısraların gök kubbesinde...
-II-
_Bedelsiz ayrılıklar tanıdım aykırı duygulardan…
Revadır dedim,
Şairlerin ipiyle kuyuya girmişse Yusuf
Yüzünün gölgesinde ölür çığlığı günsüz
Zira aczi yetisiyle bütünsel Züleyhalar tanıdım!
Dumanlı bakışlarda asude ölüm susup,
Uçurum yanıklarında saydam küller savuran_
-III-
Militan ceketli sokak şairlerinin soluksuz yalanlarını alkışlarken yamalı tebessümler
Sığ dirençlerinde çoğalan çelimsiz mısraları kınadım
Ve dürüstlüğün çiğ kokan sedirinde tespihler çekilirken
Şerh düştüm "yüzüme doğan güneşle ayakta öleceğimi"
Diz üstü sürünmeden
Yağmalanmadan vicdan odalarım
Masumluğun çocuk kanatlarını izanım bileceğimi...
Hangi tümcenin sihrine dokunsam kalbur saman içinde
Mefhum katliamları deveran kum saatlerinin
Riya şahika heyhat lağımlı ağızlarda
Unutulmuş uykular satır aralarında
Devşirilmiş önsözüne kıyasıya hüviyet
Firar ki ecnebi avuntuların egosunda alına çivilenmiş rezalet
Kütüğü mühürlenmiş şeceresi yok
Onlar ki,iblisin güldürdüğü suç kimlikli çocuklar...
-IV-
Yaşamak değil!
Sözcüklerin göğünden asılmak kadar idam
Küflü bağlaçlarda çoğalmak kadar imlasız
Şirkin meşrebi kadar imansız
Hafif bir rüzgârın kokusuna tükürecek kadar alçak
Yaşamak!
Alnın beyazı kadar emanet
İhtirastan arınmak kadar insan
Vicdanı örselemek kadar iman
Onurlu isim kadar ölüm
Güneşi selamlamak kadar R/an’dır ömrün ihtilalında...
Ey hayat,
Gök kubbenden düşüyor şaheser çıplaklıklar
Bırak! aykırı gölgelerin etinden soyulmuş mavisini
Bırak, bırak ki...
Bilcümle masumiyet giysisiyle mısraları yıkasın
Mavi yüzlü dev yürekli çocuklar...
“Beni âdem zor bezirgân içinde”
Yaşa/lan/mak var,
“Ak bir mintan içinde”