BİR TANE ATAYIM
Bir tane atayım.
Atayım üstümden, şu deli cesaretini. Satayım artık dünyanın, derdini, esaretini. Lakin bilirim. İnsana değer katsa da dert, keder, Parayla satılmaz, hiç bir kader. Ama bir gün, Bir gün muhakkak, sıkmak lazım mahkumiyetin kellesini. Kabuktan çıkıp tatmak lazım, dünyanın lezzetini. Haydi kıralım. Kıralım bizi mağdur eden şu girdabı. Akalım hiç bir nehrin akmadığı, Hiç bir suyun tatmadığı çöllere. Bir kurşun gibi namludan çıkıp, Bir ok gibi saplanalım hayata. Kimse çıkarmasın yerimizden. Hiç bir güç kafi olmasın, bizi kırıp dökmeye. Umut kaybolmasa gözümüzden, Bin hain yeter mi yaş dökmeye? Biz uzaklaşmasak özümüzden, Bırakıp gitmesek dünün mirasını, Tutunsak sıkıca birbirimize, İstikbale diksek gözlerimizi, doğruluğun gölgesinde, Barışın dalgalandığı denizlerde, Sevginin yağdığı yağmurda, Huzurun estiği yellerde, Milyonlarca mil uzakta da olsa, İnsanlığı, Kardeşliği arasak, bencilliğin esir aldığı yerlerde, Bu gün dünyada, Kalbi karalı, Bahtı kapalı, Bedeni kanlı Gözleri yaşlı, Aç biilaç, Bil fiil zavallı, tek bir insan kalır mıydı? Her hangi bir yerde, her hangi bir ırktan, Her hangi bir insanın, yüreğini mutsuzluk alır mıydı ha? Hey dünya, senin hiç bir suçun yok. Ey insan; "Şu dünyanın haline bak" demenin alemi yok. "Zalim dünya" demenin gereği yok. İnsanlığı yöneten İnsanlar, İnsanlığı insanca yönetseydi, Dünyada "acı" diye bir şey kalır mıydı? |