BİR TÜRKÜ TUTTURMUŞUM
Bir türkü tutturmuşum kendimce,
Satırlarında seni, Kelimelerinde gözlerini bulduğum, Bir kendimi aramışım, birde ruhumu, Bazende, yarınların düşlerini kuruyorum, Sevda adına. Rüzgârda savrulan yaprağa inat, Dalımda kalmayı başarmışım, Geçip giden zamana aldırmadan, Tutunmayı bilmişim hayatın penceresinden. Gözlerinde okumaya çalışırken, Sonbaharın, yalnızlığını anlatan mısralarda bulmuşum seni, Radyoda çalan, fidayda da eşlik ediyor mısralara, Fidayda da melek yüzlüm fidayda. Özlemlerim sel olup taşmış yatağından, Akıyor sana doğru, gönül aralığından, Sözler anlamsız kalıyor, avutmak adına, Asi gönlüm, firari mahkûm gibi, Kayıp kentin, karanlık sokaklarında, Akıp gidiyor, sonsuzluğun kollarına. Bir hasret kondurmuşum yüreğimin üstüne, Leyla, mecnunu kıskandıran sevgiyle, Satır satır seni yazmışım ruhumun sayfalarına, Sana ağlamışım, sana yalvarmışım, Bitmeyen yalnızlığın sabahında. Bir çivi çakmışım kalbimin üstüne, Bağlamışım kalbimi yüreğine, Gönlünün zindanlarında, figan feryat içinde, Sana çağlıyor, sessiz ve delicesine. Bir türkü tutturmuşum kendimce, Sensiz geçen gecelere isyan edercesine, Ağlamışım sabahın ilk ışıklarına kadar, Bu sensiz geçen kaçıncı gece, Satırlarında cımbızlamışım hasreti, Mısralarından silmişim özlemi, Sana kavuşup, senle olmak dileğiyle, Vurmuşum hasreti ve de özlemleri. ZÜLKÜF KILIŞÇI |