DOKUNMAYIN TÜRKÜLERİMİZE
Dokunmayın türkülerimize,
Dokunmayın yanan yüreklerin dile dolanmış feryatlarına, Gözyaşı dinmemiş, Fatma annenin, Ayşe ninenin, Ahmet amcanın, Gidipte gelmeyen Âlisine, Hasanına, Hüseyinine yaktığı yürek ateşinin, Kaleme alınmış ağıtı, isyanıdır türkülerimiz. Biz ki; savaş meydanlarında, Sevdiğimize hasret gönül dizelerini bestelemişiz, Yazdığımız destanları karalamışız, İnceden sızlayan notaların arasına, Dilimizin kar beyazı sayfalarına. Biz ki; yolumuzu bulmuşuz gecenin karanlığında, Mapusun nemli duvarları arasında, Çaresizliğin inleyen çıraları eşliğinde, Özgürlüğe susamış pranga vurulmaz yüreğimizin, İsyanını sıralamışız türkülerimizle. Türkülerimiz hepimizin, Prangalar vurmayın, kelepçeler takmayın, Rüzgârda yakamoz oluştursun gelincik çiçekleri gibi, Kara toprağın üstünde bırakın uçsun, Gönlülerin özgür deryalarında süzülsün mutluluğa. Biz ki; Âşık veyseli toprakla beslemişiz, Karaca oğlanı aşkla beslemişiz, Gönülleri feth etmişiz, Köroğlu’nun narasıyla beyleri dize getirmişiz, Anadolu’yu satır satır yazmışız türkülerimize, Yetimdir, öksüzdür dokunmayın türkülerimize. ZÜLKÜF KILIŞÇI |
Kutluyorum bize tercüman olan bu güzel yazının sahibini.