VURURDUMSarhoşluğunu yaşarken akşamın, İçimde tükenmişliğine şahit oldum sensizliğin, Bakıp gökyüzüne, içimdeki firarın isyanını haykırmak isterdim heyt lan diye, Duysun karanlığın zifirine saklanmış yalnızlık. Ağlamak istiyorum senin gözlerinle, Gelmeyi unutmuş sabahın bağrına… Kılavuz olmak istiyorum içimdeki isyanla, Yokluğunda, hasretine özlem duyan kalemin mürekkebine. Şairlerin en sevdiği andır akşamın karanlığı, Bir başkalık giyer ruhum bedenimin üzerine, Kalem bir başka oynar, çılgın bir çocuk gibi kar beyazı sayfaların üzerinde, Seni düşünmeye başlarken, zaman bir başka geçerdi son hızla şaha kalkmış kısrak misali. Bir silahım olsaydı eğer bir silahım, Hasretini kalbinden, özlemini beyninden, Ve sensizliği alnının tam ortasından vururdum, Bir kazmayla yüreğime oturmuş sensizliğe, Bir kez daha vururdum kırmak için bar bağlamış yokluğunu, özlem dolu sensizliği. Bazen anlamsızlığa bürünür zaman, Kara bir çarşaf giymişçesine kararır umutlar, O en kötü an gitmeyi bilmez, davetsiz misafir gibi çöker omuzlara, Öfkeli bir yanar dağ misali isyana uyanır hasret ve özlemler, Gitti gider zaman, gittiği yerde kalıcı izler bırakır, ölümcül bir vaka misali. ZÜLKÜF KILIŞÇI |
Hasretini kalbinden, özlemini beyninden,
Ve sensizliği alnının tam ortasından vururdum,''
__________________________________________
Güzel bir anlatım.
mükemmel.
Saygımla.