Buyur Cenaze NamazınaDaha sana uzanmadan yolum Zangoç; gidişimin canlarını vuruyordu Ne acelesi varsa Nihavent bir makam tutturmuş İnce ince yüreğimizi buruyordu Gül mevsimine denk gelmişti sevda Gülün ömrü nedir ki Muhtemelen sonbaharı görmeyecekti Farzet ki olmadı, o gül hiç açmadı Farzet ben yoktum, farazalara inanmasan da Farzet işte, son arzumu kırma Biliyorduk Ecelin geleceği Doğumun üzerine biçilmişti Benim gideceğimin aleniliği gibi O sebeptendir Karantinaya aldım, sakladım aşktan kendimi Kendi dikenlerimle kendime açtığım yaraları Saracaktın Merhem olacaktın belki İç kanamamı durduracaktı kim bilir Avucunun içinde sakladığın şifa kıvamında sevgi Oysa ben İntihara meyilliydim şimdi musallada yatan kalp Kansız katliamımdan kalan canlı cesedim Haydi, buyur cenaze namazına Tenhalığına aldırma Bu sessiz tören de benim seçimim Sen; tek kişilik cemaat Söyle nasıl bilirdin beni Ya da Boşver göm gitsin Yok ki artık bir ehemmiyeti... |
her dize de iç çekişin ve yorgun düşmenin gizemli kabullenişi.
özellikle final çok güzel, şaşırtıcı ve yerindeydi.
kutlarım,
saygılar.