Tahtadan ValizTahtadandı valizi... Tıka basa doldurmuştu Mum ışığı ümitleri Öyle cılızdı gülüşleri Ucuna kadar yanmış kibrit çöpü Bakmayın sıcağına Üfleseniz sönerdi... Sadaka sevinçlerle büyüdü Esasında Büyük mutlulukları da bilirdi Tek göz odalı evinde Bekaretinin üç kuruşa satıldığı Çocuk düşlerinin talan edildiği O kırmızı kaplı sedirde Tek lüksü olan siyah beyaz filmlerde Gerçek aşkları da görmüştü. Tahtadandı valizi... Çürümeye yüz tutmuştu, aynı bahtı gibi Mayın döşeliydi o köyde herkesin kalbi Sevmek ölüme eş Büyük aşklar, büyük şehirlere özgüydü Nefesi tütün kokan beden serildikçe bedenine Üşürdü Sevdayla terleyen iki bedeni düşlerdi Düş ya bu, gem vurmaya gelmezdi. Tahtadandı valizi... Ve kimseler bilmezdi İçinde pırpır kanadı kırık serçe Sevginin peşindeydi Boş bir kalp Mum ışığı umutlar Yoktu başka bir şeyi Çok fakirdi Toparlandı bir şafak vakti Kırık ümitler şehrine Aşkı bulmaya gitti... Bulurdu elbet O ki; ölümü göze almış Ölesi gözünü karartmış Canını bohçasına atıp gelmişti Küçüktü, bir nokta misali koca şehirde Varsın olsun Aşkla büyürdü elbette Korkmuyordu taştan, topraktan, bataktan Korkmuyordu aşk uğruna vurulmaktan Beteri var mıydı sevdasız bir göğse uzanmaktan Tahtadandı valizi... Gitti ama İnsan kendinden kaçabilir mi Kaderini de götürdü Koştu bir umudun peşinden kan revan Ayağı tenden kemikten taşlara takıldı Hem teni, hem tini sızladı Masalları alaz Hayâlleri alev aldı Yazması kirlendi de, düştü başından Düşleri kırıldı En derininden yaralandı. Aşinaydı O; ergenlikten satılık bir sevdaydı Şevkat mı görmüştü bedeni Sevişmek; ruhunu sıkıca tutup avuçlarında Bedenini vermek değil miydi Hiç okşamamıştı ki efendisi yüreğini Aşkla sevişmeyi nerden bileydi Bir kaç büyük baş hayvana değiştiriliyorsa bir can Öz babası kırmızı kurdele ile paketleyip sattıysa Gözünün yaşına aldırmadan Bir de üstelik devlet rızasıyla Küçük kızının etini Yabana O halde Evlilik dedikleri de fahişelikti. Baba evinde köle Koca evinde kul Kendi evinde fahişe... Yazgı kağıda yazılmaz ki Onunki taşa kazınmıştı Taşsız topraksız yollar Ezelden bahtına yazılmamıştı Tahtadandı valizi Bir avuç umudu taşıyamadı Mutluluğa giden yolda dağıldı Tahtadan bir valizle geldi Yıkık umutlar şehrine Tahtadan bir tabutla gitti O şehirden geçtiğini Bedeninden geçenler bile bilmedi. 12.12.2009 |