BABA
Yorgun gözlerle bakardın,
Umut deryasının ufkundan, Hep bir yarın beklerdin, Bu ellerin nesini beğenmeyip te bırakıp gittin, Beni zalimlere terk ettin baba. Bir gölge gibi beni saklar korurdun, Baba değil can yoldaşım olurdun, Bin bir zorluklarla bugüne getirip beni bıraktın, Neyini beğenmeyipte gittin ey baba. Ceketin resminin altında, Asılı arkamdaki duvarda, Senden başkasına dayanamam, Sensiz, mavzersiz bir siperden farkım yok anla, Yalnız bıraktın şu koskoca deryada, Beni bırakıp gittin ey baba, Biri baba dese yanımda, Burnumun direğinde ince bir sızlama, Yokluğun yüreğimde derin bir yara, Yalandan da olsa çıkıp gel dünyama, Sensiz, yapraksız bir çınardan farkım yok baba. Ekmek bulsak, katık bulamazdık, Kuru soğan, ekmekle çok akşamlar yaptık, Yamalı elbiselerle çok bayramlar geçirdik, Yokluğa isyan etmezdin baba. Helâlın peşinden koştun, Haramdan hep uzak durdun, Belki mutlu bir hayat yaşayamadın, Son nefesine kadar, yüce bir çınardın baba. Olmayan servetini yoksullarla paylaşırdın, Ağlayan çocuk görsen dayanamaz koşardın, Kimsesizlerin kimi, Sahipsizlerin sahibiydin, Sana ekmek su gibi muhtacım baba. ZÜLKÜF KILIŞÇI |